Kategoriler
Yeşil Oto
Motorlu araçlar, tüm yaşamları boyunca iç tasarımlarından, üretim şekillerinden, kullanımlarından yok edilmelerine kadar her zaman çevreyle etkileşim halindedirler.
Otomobil motorları, sürüş sırasında havaya emisyonlar ve soluduğumuz atmosfere kimyasal bileşenler bırakırlar. Bu durum, küresel boyutta hava değişimlerini kısmen etkiler. Hedef: Emisyonları nasıl daha çok azaltabiliriz?
İkinci çevresel faktör ise, araçların metallerden, plastiklerden ve diğer malzemelerden üretilmiş olmasıdır. Otomobiller daha kolay geri dönüşüm sağlayacak bir biçimde tasarlanamaz mı? Otomotiv fabrikaları yeni araç üretmek için enerji ve malzeme kullanımı sonucunda oluşan atıkları yeniden kullanamazlar mı? Fabrikalar çevresel kısıtlamalara daha verimli yanıt verecek bir şekilde tasarlanamaz mı?
Toyota, bu tür çevresel etkilere şirket organizasyon ve etkinliklerinin her aşamasında uzun süredir en yüksek önceliği vermektedir. Şirketin çevresel ilkesi, geleceğin global ekonomi felsefesinin temel taşlarından biri olan, sürdürebilir gelişimle ilgili çok daha geniş bir vizyonun bir kısmını oluşturmaktadır. Sıfır emisyonlu, geri dönüştürülebilir otomobiller üretmek, Toyota'nın önümüzdeki yıllardaki en önemli hedefidir.
Her ikisi ve daha fazlası!
Sürdürülebilir hareketlilik veya kusursuz çevre dostu otomobilin geliştirilmesine yönelik tartışmaların özünde ekonomik ve endüstriyel büyümeyle daha temiz bir çevreye sahip olma ideali arasındaki çatışma yatmaktadır. Bu konudaki genel eğilime göre, bu iki seçenekten ancak birini elde etmek mümkündür, her ikisi birden gerçekleştirilemez. Toyota kurumsal kültürü ise, bu gibi zorlukları çok çalışarak aşmaya çalışmayı ve bu iki hedefi, hatta daha fazlasını birlikte gerçekleştirmeye uğraşmayı hedeflemektedir!
Eko-sürüş
Toyota, otomobilinizin yakıt kullanımı sonucunda salınan CO2 gibi emisyon gazlarının çevre üzerindeki etkisini en aza indirme çabası içindedir. Sorumlu bir sürüş ve çevre dostu sürüş farkındalığı sayesinde, daha az yakıt kullandığınız için yalnızca paranız cebinizde kalmaz, küresel ısınmaya katkıda bulunan zararlı emisyonların azaltılmasına da yardımcı olursunuz.
Tüm ekstra ağırlıklar ve tavan yükünden kurtulun
Yola çıkmadan önce aracınızda neler taşıdığınızı bir düşünün. Ekstra ağırlık, ekstra enerji tüketimi anlamına gelir. Bu nedenle, araç içindeki ağırlıkları dengelemeye çalışın. Port bagaj kullanıyorsanız, şunu unutmayın ki; tavan yüklerinden kaynaklanan rüzgar sürtünme gücü, yakıt tüketimini %40'a kadar artırabilir.
Rotanızı planlayın ve dolambaçlı yollardan uzak durun
Yolculuğunuzu önceden planlayın. Yakıt tüketiminin otoyoldakine kıyasla iki kat fazla olduğu gereksiz dolambaçlı ve şehir içi yollardan uzak durmanıza yardımcı olabilir.
Kısa yolculuklar için aracınızı kullanmaktan kaçının
Yakıt tüketimi motor soğukken en üst düzeyde olduğundan, kısa yolculuklar için araç kullanmayarak yakıt maliyetlerinizi de azaltabilirsiniz.
Lastik basıncınızı düzenli olarak kontrol edin
Lastik basıncınızı her ay kontrol etmek ve önerilen basınç seviyesine getirmek, yakıt tüketiminden %3'e kadar tasarruf etmenize ve lastiklerinizin ömrünü uzatmanıza yardımcı olabilir.
Otomobilinizi kullanıcı el kitabı talimatları uyarınca servise götürün
Düzenli olarak üretici tarafından belirlenen standartlara uygun servisi bakımı yapılan otomobiller güvenli ve enerji tasarruflu bir sürüş imkanı sağlar.
Vitesi daha erken yükseltin
Daha yüksek vites daima daha düşük motor hızı, yani daha düşük yakıt tüketimi anlamına gelir. Eskisine kıyasla çok daha esnek olan modern motorlar, motora zarar verme riski olmadan, en kısa zamanda yüksek vitese geçilmesine imkan vermektedir. İdeal vites geçiş noktası 2000 - 2500 rpm arasıdır.
Elektrikli aksesuarları yalnızca gerekli olduğunda kullanın
Arka cam ısıtıcısı, sis lambaları, vb tüm elektrikli aksesuarlar enerji tüketir. Örneğin, klima kullanımı yakıt tüketimini %25'e kadar artırabilir. Bu nedenle, elektrikli aksesuarlar yalnızca gerekli olduklarında kullanılmalıdır.
Trafik akışını izleyin ve önceden tahmin edin
Trafik akışını önceden tahmin ederek gereksiz gecikmeleri önleyebilirsiniz. Ayrıca, yüksek viteslere daha erken geçerek (beşinci vites en ekonomik vitestir) daha düşük bir motor hızı elde edebilir ve bu şekilde yakıt tüketimini azaltabilirsiniz.
Pencerelerinizi kapalı tutun
Pencerelerin kapalı tutulması ve araç içi havalandırma sisteminin kullanılması, yakıt tüketimini %5'e kadar azaltır.
30-60 saniyeden daha fazla beklemeniz gerekiyorsa motorunuzu kapatın
Otomobilinizle hareket etmeden 30 saniyeden fazla beklemeniz gerekiyorsa, mümkünse motorunuzu kapatın. Motoru çalışır durumdaki hareketsiz otomobiller boş yere yakıt harcar.
Yeşil Teknolojiler
Benzinli ve dizel motorlar her ne kadar son derece verimli olsalar da, bu performanslarının bir bedeli vardır. Atmosferi kirleten ve daha uzun vadede iklim değişikliklerine yola açabilecek CO2 ve diğer gazların ve partiküllerin salınmasından sorumludurlar. Toyota, bu nedenle emisyonları çok daha düşük düzeylere indiren teknolojiler geliştirmeye odaklanmıştır. Benzinli ve dizel motorlar, önümüzdeki yıllarda büyük olasılıkla otomotiv gücünün ana kaynağını oluşturmaya devam edeceğinden, bu teknolojilerin çevreye etkilerini azaltmak için büyük bir çaba harcanmaktadır.
Örneğin, Toyota benzinli ve dizel motorların nasıl daha verimli yakıt yakarak CO2 ve benzeri istenmeyen emisyonları daha az üretebileceğini belirlemek için içten yanmalı motorların yapısını baştan aşağı gözden geçirdi.
Bu çalışma, motor içinde gelişmiş çözümler kullanarak yakıt ve sürüş işlemlerini iyileştiren entegre akıllı teknolojilerin geliştirilmesine yol açtı. Bu teknolojilerden biri, benzeri benzinli motorlardan daha az yakıt tüketen ve daha az karbondioksit, nitrojen oksit ve hidrokarbon üreten, Akıllı Değişken Supap Zamanlaması (VVT-i) teknolojisidir.
Bir başkası da, daha verimli yanma ve daha fazla yakıt tasarrufu sağlamak için belirli miktarda yakıtın yanma odasına doğrudan enjekte edilmesini sağlayan (known as D-4D), Common Rail Dizel teknolojisidir. Bu her iki teknoloji de, egzoz emisyonlarındaki CO2 düzeyinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır.
Toyota, alternatif güç kaynaklarından güç alan motorların geliştirilmesinde önemli ilerlemeler kaydetmiştir. En çok umut vaat eden yaklaşımlardan birisi, iki farklı güç kaynağını tek bir sistemde birleştirerek, her iki kaynağın da performans potansiyelinden faydalanmayı esas almaktır. Hibrid teknolojisi adı verilen bu yaklaşım, Toyota'nın çevre dostu araçlar üretme hedefi doğrultusunda en çok umut vaat eden geliştirme alanlarından biridir.
Dizel motorlar çevreyi benzinli motorlardan daha fazla mı kirletiyor?
Dizel motorlar, benzinli motorlarda daha az yakıt kullanır ve bu motorlara göre toplamda daha az CO2 üretir. Ancak dizel motorlar benzinli motorlara göre daha fazla partikül miktarı ve nitrojen oksit üretir. İleri teknolojiler sayesinde her iki tür motorun da verimliliği ve temizliği iyileştirilebilir.
Dizel motorlar, benzinli motorlara göre çok daha verimli güç kaynakları olsalar da, bu verimliliğin bir bedeli vardır. Dizel egzozunda yanmamış karbon bileşiklerinin yanı sıra nitrojen oksit de içeren, yüksek düzeylerde partikül miktarı bulunur.
Toyota, yıllar içinde dizelin çevreye zararlı etkisini azaltan bir çok motor teknolojisi geliştirdi. Örneğin, Common Rail Dizel teknolojisi (D-4D), CO2 emisyonlarını azaltmaktadır. Ayrıca Partikül miktarını ve nitrojen oksidi azaltmak için özel katalizörler geliştirildi. Toyota'nın geliştirmiş olduğu D-4D ve egzoz gaz çevrimi gibi teknikler, araç egzozunda bulunan hidrokarbon, karbonmonoksit ve partikül miktarını azaltmaktadır.
Toyota, 2003'te bu farklı teknolojileri Toyota Gelişmiş Temiz Dizel Teknolojisi (Toyota D-CAT) adı verilen yeni bir entegre çözümde birleştirerek dizel motor teknolojisinde çığır açan bir değişiklik yaptı. Bu ileri teknoloji, aynı anda hem partikül miktarını hem de nitrojen oksitleri azaltarak dünyanın en temiz dizel motor teknolojisini yaratmıştır! 2005 yılında, Polonya'da üretilen Toyota D-CAT teknolojisi yeni, 2.2-litre yüksek güçlü (177 DIN hp) dizel motorda kullanıldı. Toyota’nın yeni 2.0-litre D- D 125 dizel motoru, partikül emisyonunu daha da azaltmak için dizel partikül filtresi ile birlikte kullanılabilir. Toyota’nın hedefi dizel motorların emisyon performanslarının benzinli motorlarla eşit olmasını sağlamaktır.
D-4D 2.2 litre Toyota D-CAT motoru, özel teknolojilerin entegrasyonuyla çok düşük düzeylerde NOx ve partikülü üretilmesini sağlar.
HİBRİD TEKNOLOJİSİ
Hiç bir motor teknolojisi emisyon sorununa tek başına ideal bir çözüm getiremez. Hepsinin kendine özel eksiklikleri vardır.
Benzinli motorlar dizel motorlara göre daha az nitrojen oksit ve kayda değer düzeyin altında partikül miktarı üretir. Diğer yandan, dizel motorların yakıt verimliliği daha iyidir ve benzinli motorlardan daha az karbondioksit üretirler. Elektrikli araçlar gibi petrol bazlı olmayan güç kaynaklarından güç alan araçlar, temiz olmalarına karşın yeterli genel sürüş performansı ve kabul edilebilir sürüş mesafesi sağlamaktan uzak kalırken, bir de sürekli şarj edilmeleri gerekir.
Peki ya farklı türde güç kaynaklarını birleştirerek, avantajlarını geliştirmek ve eksikliklerini azaltmak mümkün olsaydı?
Şu anda Toyota şirketinin temel araç teknolojilerinden biri olan Toyota Hibrid Sistemi'nin yaratılmasıyla bu ilerleme gerçekleştirildi. Hibrid teknolojisi, kullanılan yakıt türünden (benzin, dizel, alternatif yakıtlar ve yakıt hücresi) bağımsız olarak, farklı güç aktarım sistemlerinin verimliliğini artırmak üzere etkin bir şekilde kullanılabilir. Hibrid araçlar daha düşük emisyon düzeyleri ve yakıt tüketimi sağlamakla kalmaz, elektrikle çalıştıklarında son derece sessiz bir sürüşle, etkileyici bir performansı bir arada sunarlar.
Hibrid teknolojisinin otomotiv alanında yaptığı devrim, iki farklı güç kaynağından gelen enerji akışlarının akıllı yönetimine olanak vermesidir. Bu sayede sürüş performansının her boyutu - hızlanma, açık yol, frenleme, dur kalk - optimum biçimde gerçekleştirilir.
Bu son derece yenilikçi çözüm, yakıt tüketimini en aza indirmek üzere tasarlanmış bir benzinli motorla, nikel metal hidrid elektrik pil paketinden güç alan sıfır emisyonlu elektrikli motordan oluşur. Bu her iki güç kaynağı da, son derece gelişmiş bir güç yönetim sisteminin denetiminde birlikte çalışarak maksimum toplam sürüş verimliliği sağlar.
Toyota Hybrid Synergy Drive
Hybrid Synergy Drive (HSD), dünyanın en çok satan hibrid otomobili Toyota Prius dahil, Toyota markasının geliştirdiği yeni nesil hibrid araçların temelinde yatan konsepttir.
HSD, sürüş keyfi ve performansını yakıt tasarrufu, düşük emisyonlar ve sessiz sürüşle bir arada sunar. Araca güç vermek için benzinli motorla elektrikli motor birlikte kullanılarak "sinerji" yaratır. Artık eskisinden daha da güçlü olan elektrikli motor, daha yüksek oranda bir elektrik/benzin kullanımına izin verdiğinden, hem performans hem de verimlilik büyük ölçüde iyileştirilmiştir.
Prius'ta kullanılan Hybrid Synergy Drive sisteminin faydaları
- Kusursuz sürüş performansı: D segmentindeki bir dizel motorla benzer bir hızlanma elde edilir.
- Düşük yakıt tüketimi:100 km'de 4.3 litre – B segmentinde bir dizel otomobile eşdeğer.
- Düşük emisyonlar: Kombine çevrimde bir önceki nesilde 120 g/km olan CO2 emisyonu, yeni nesilde 104 g/km düzeyine düşürüldü.
- Sessiz sürüş: HSD sadece elektrikli motorla çalışır ve tamamen sessiz bir sürüş deneyimi sağlar.
B segmentindeki otomobiller, Toyota Yaris gibi kompakt otomobillerdir. D segmentindeki otomobiller ise, Toyota Avensis gibi daha büyük ve güçlü otomobillerdir.
Şehir ve otoban sürüşü
1997'den beri piyasada olan Toyota Prius, hibrid teknolojisinde dünya pazarının %90'unu şimdiden ele geçirdi bile. 2005'de Avrupa'da Yılın Otomobili seçilen Prius doğa dostu hibrid teknolojisinin faydalarını kanıtlayan, etkileyici bir örnek.
Ekolojik Araç Değerlendirme Sistemi
Kusursuz çevre dostu otomobile ulaşma hedefi doğrultusunda daha düşük emisyonlar ve daha çevreci araçlar elde etmek için gelişimi ölçmek esastır. Toyota bu prensipten hareketle Ekolojik Araç Değerlendirme Sistemi'ni yani diğer adıyla Eco-VAS'ı geliştirdi.
Bu sistem, bir aracın çevreye etkisinin ölçülmesi amacıyla yaşam döngüsünün tamamının - üretimden yok edilmelerine kadar - değerlendirilmesine yönelik kapsamlı bir yaklaşımdır. Değerlendirme araç daha üretilmeden, geliştirme sürecinin başlarında yapılır. Eco-VAS'ı 2004'de kullanmaya başlayan Toyota, 2005'den beri bu teknolojiyi sistem genelinde kapsamlı olarak uygulamaktadır.
Yeni bir Toyota aracı planlanırken, baş mühendis çevreye etkilerin azaltılmasına yönelik sayısal hedefleri belirler. Değerlendirme pek çok unsuru kapsar. Değerlendirme, malzemeler – kurşun veya krom gibi sakıncalı maddelerin çıkarılması da dahil olmak üzere - bileşenler ve üretim yöntemleriyle başlar. Aracın kullanımı sırasında elde edilen yakıt verimliliğinin ve ortaya çıkan emisyonların incelenmesiyle devam eder. Aracın atımı sırasında yeniden dönüştürülebilecek malzeme miktarı ve aracın yaşam döngüsü boyunca toplam emisyonda sağlanabilecek azalma da hesaba katılır.
Bu değerlendirmeler sonucunda elde edilen tüm bulgular, bilgisayar ortamında bir veritabanında saklanır. Bu veritabanı Eco-Vas hedeflerine ne ölçüde ulaşıldığını hesaplamak ve toplam Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA) kavramı üzerine geliştirilen yeni bir aracın çevreyle uyumluluğunu doğrulamak için kullanılır.
Geliştirme takımlarının yeni bir aracın çevreye etkisini üretim aşamasından önce hesaplayabilmesini sağlayan bu sistem sayesinde, kusursuz çevre dostu otomobil hedefine ilerlerken, Toyota için adım adım, sürekli gelişim sağlamak gelecekte daha da kolay olacaktır.
Geri Dönüşüm Süreci
Avrupa Araç Yaşam Çevrimi Sonu Direktifi (Çevre Direktifi 2000/53/EC), ELV'lerin geri dönüştürülmesi ve geri kazanılmasını iyileştirmek ve bu süreç zincirinde yer alan tüm ekonomik oyuncuların çevre performanslarının geliştirmek amacıyla, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tarafından 18 Eylül 2000 tarihinde kabul edildi. O tarihten bu yana neredeyse tüm AB üyesi ülkeler bu direktifin uygulanması için gerekli yasaları yürürlüğe soktu.
Geri dönüşüm tasarımları
Parçalara ayırma sürecini kolaylaştırmak adına Toyota, yeni "Kolay Parçalara Ayrılabilir İşareti" tasarımını geliştirdi. Bu işaret araç parçalarına eklenerek geniş reçine parçalarının kolayca ayrılabileceği konumlar ve yakıtın çıkarılması için açılabilecek deliklerin konumları gibi ilk parçalamaya yardımcı olacak bazı noktalar açıkça işaretlendi.
Otomobiller geri dönüşümü zor plastikler içermektedir. Toyota, bu nedenle Toyota Super Olefin Polimeri veya TSOP adı verilen özel bir geri dönüştürülebilir plastik geliştirdi. Bir çok defa geri dönüştürülebilen bu plastik tampon ve diğer parçaların yapımında kullanılabilmektedir.
Yeşil yedek parçalar
Bir aracın yaşam çevrimi boyunca aküler, lastikler ve yağ filtrelerinin değiştirilmesi gerekmektedir. Toyota bu amaçla, kullanılmış parçaları Avrupalı bayilerden alan ve geri kazanım amacıyla geri gönderen bir atık toplama sistemi oluşturdu. Buna ek olarak, artık Toyota'nın yeniden imal edilen parçalar yelpazesinde klima kompresörleri, hidrolik direksiyon kremayerleri, silindir kapakları, marş motorları, otomatik şanzımanlar, alternatörler, motor ve debriyaj kitleri bulunmaktadır.
Sakıncalı Maddeler
Cıva, Kadmiyum, Hegzavalent Krom ve Kurşun işlenmeden gömülmeleri halinde çevreye uzun vadeli zarar veren ağır metallerdir. 2003 yılından itibaren bu gibi sakıncalı maddelerin malzemelerde ve araç komponentlerinde kullanımına sınırlamalar getiren 2000 Avrupa Birliği direktifine uygun olarak, Toyota artık kurşun içermeyen çeşitli otomobil parçaları ve antikorozyon kaplamalar, cıva içermeyen lamba ve düğmeler, asbest içermeyen sürtünme malzemeleri ve motor contaları kullanmaktadır. Ayrıca çeşitli boya ve çözücülerde sakıncalı maddeleri kullanmaktan kaçınmaktadır.
Son yeni bir başlangıçtır
Toyota, Japonya'da yalnızca bu amaçla geri kazanım için araçları parçalarına ayırmaya yönelik yeni teknikler geliştirmeye adanmış bir Otomobil Geri Dönüşüm Teknik Merkezi kurdu. Bunun sonucunda, 2001 yılında işleyen bir Otomobil Parçalama Artıkları Geri Dönüşüm Tesisi kurularak Toyota'nın parçalarda kullanılan maddelerin yüksek oranda geri kazanılmasını sağlayan ticari bir sistem teknolojisi geliştirme amacına ulaşıldı.
Avrupa'nın yaşam çevriminin sonuna gelmiş otomobilleri kullanılabilen maddeleri ayrıştırmak amacıyla parçalandıktan sonra bile arkalarında 2 milyon ton ağırlığında artık madde bırakmaktadır. Bunlar geleneksel olarak gömülür veya yakılırdı. Ancak Avrupa ELV ve Atık Gömme Direktifleri artık bu çözümün kullanımına sınırlama koymuştur.
Japonya'da Toyota, araç artıklarında bulunan bazı köpük ürünlerinin geri dönüştürülmüş ses geçirmezlik ürünleri yapımında kullanılmasını sağlayan teknikler geliştirdi. Otomobil camının yüksek kalitesi sayesinde, parçalama artıklarından elde edilen toz cam, peyzaj mimarisinde yol döşemesi olarak kullanılmak üzere geri dönüştürülebilmektedir.
Geri dönüştürülemeyen parçalama artıkları çok küçük paketler halinde sıkıştırılıp gömülebilmekte ve böylece araçların gelecek kuşaklara çevresel etkisini daha da azaltmaktadır.
Toyota Üretim Sistemi
İşyeri standartlarını yükseltmeye yönelik sürekli çabalar sayesinde fabrikalarımızdaki üretimin çevreye etkisi önemli ölçüde azalmıştır.
Örneğin Toyota'nın İngiltere ve Fransa'daki araç fabrikalarında sıfır atık gömme hedefine ulaşılmıştır*. Çalışanlar TPS ilkelerini uygulayarak üretim atıklarının nasıl oluştuğunu dikkatle incelemiş ve ortaya çıkan tüm 'atık' maddelerin azaltılması, yeniden kullanılması ve geri dönüştürülmesi için uygun çözümler üretilmiştir. Bunun sonucunda, 2001 yılından bu yana gömülen atıkların miktarında %73'lük bir azalma sağlamıştır. 2001'den bu yana
- Avrupa'daki tüm fabrikalarda otomobil başına harcanan toplam enerji miktarı %37 azaltılmıştır.
- Ayrıca, Avrupa genelinde su tüketimi de %34 azaltılmıştır.
- Ambalaj atıkları tamamıyla geri döndürülebilir ve geri dönüştürülebilir ambalajların kullanılmasıyla azaltılmıştır.
- Boyanan yüzeyin metrekaresi başına uçucu organik bileşik emisyonu %21 azaltılmıştır.
- Sıfır atık gömme: 1997'de gömülen atık miktarının %3'ünden az
Toyota Prius'ta daha yeşil üretim
Yeni Prius modelinin üretim süreci, otomobili üretmek için gereken enerji miktarını azaltacak şekilde organize edilmiş ve böylece üretim sırasında salınan CO2 emisyonu daha önceki Prius üretim fabrikasına oranla %31 azaltılmıştır.
Zemin döşemesinde özel bir bitkisel Eko-plastik kullanılmıştır. Böylece, üretim sırasında salınan CO2 emisyonu daha da azaltılmıştır.
Kullanılan aküler daha küçük ve daha etkilidir. Bu sayede, bir önceki Prius nesliyle karşılaştırıldığında, imalat sırasında %33 daha az CO2 emisyonu ortaya çıkmıştır.
Toyota Prius, %90 geri dönüştürülebilir bir otomobildir!