Yeni Volvo V50, önceki dönemlerde üretilen Volvo Sportswagon modeller ile aynı özellikleri paylaşıyor. V50’nin tasarımında “wagon” özelliği kadar “sports” karakteri de büyük önem taşıyor.
Volvo V50, genç ve “cool” bir görüntüye sahip olmak isteyenler için kusursuz bir otomobil. V50’nin tüm özelliklerinin yanında sahip olduğu pratik kullanım ayrıntıları ve ekstra yükleme kapasitesi de otomobilin hanesine “bonus” olarak yazılıyor.
V50’de kullanılan tasarım dili ve donanım seviyesi, model serisini üst segmentte yer alan ve kendisinden daha büyük bir model olan V70’e bir adım yaklaştırıyor. Yeni Volvo V50; genç yaşamayı seven, dinamik ve iki çocuklu aile yapısına göre geliştirilmiş birinci sınıf bir otomobil arayanlara hitap ediyor. Hedefimiz 2004 başında başlayacak teslimatlar ile beraber yıllık 74.000 adet V50 satmak. Tamamiyle yenilenen Volvo S40’da olduğu gibi, V50 de Volvo Cars’ın Belçika’da yer alan Ghent tesislerinde üretilecek. Ghent tesisleri, genişletme çalışmaları sonrasında yıllık 270.000 üretim kapasitesine ulaştı.
V50’nin üstün tasarım anlayışı
Yeni Volvo V50’nin tasarımında en dikkat çekici noktaların başında eşsiz bir dizayn anlayışına sahip orta konsol geliyor. Super-slim-yani süper ince çizilmiş ve bağımsız tasarlanmış orta konsol, kabinin ortasından geçen ana tünel ve gösterge paneline bağlanıyor.
Orta konsolda yer alan kontrol düğmeleri her açıdan ergonomik ve fonksiyonel bir tasarıma sahip. Kontrol noktalarının birçoğu mantıklı bir çizgide, kullanımı kolay ve birden fazla fonksiyon taşıyacak şekle sahip. Panelin üst kısmında yer alan yarıbölümünde müzik sistemi ve entegre telefon, alt kısımda ise klima kumandaları yer alıyor. Orta konsolun arka kısmında yer alan pratik eşya gözüne her iki taraftan da kolayca ulaşabilmek mümkün.
Otomobilin içinde yer alan diğer tüm bölgelerde olduğu gibi orta konsol da farklı dekoratif paneller ile kullanılabiliyor. Bu özelliği ile V50, sürücüsünün kişisel zevklerine göre şekillendirilebiliyor. Bu panel uygulamaları arasında en dikkat çekici olanı, transparan karaktere sahip “IcedAqua”. Yüksek teknoloji hissi veren bu seçenekte, yarı saydam tasarlanmış zeminin içinden, altta kalan elektronik donanım da belli bir oranda görülebiliyor.
Modern bir sportswagon
Yeni V50'nin arka tasarımı, tam anlamıyla tipik bir station özelliklerine sahip olan V70'e göre çok daha yumuşak ve sportif izler taşıyor. V50, yuvarlatılmış tavan hatları ve keskin kuyruk çizgileri ile bir sportswagon modelin sahip olduğu yetenekleri daha ilk bakışta gözler önüne seriyor. V50'nin burun tasarımı yumuşak dokunuşlar ile yuvarlatıldı ve ileriye dönük kabin tasarımı ile ön kaput kısaltıldı.
Bunun yanında iz açıklığı ve dingil aralığı uzatıldı. Bu şekilde ilk bakışta dört tekerleğin herbiri neredeyse otomobilin dört köşesinde gözüküyor.
Bu özelliği, yeni V50'nin yol üzerinde sunduğu dengeli sürüş karakterinin yanında sportif ve dinamik bir görüntü sergilemesini de sağlıyor.
Yukarıdan bakıldığında yeni V50; yuvarlatılmış bir pruva, geniş güverte bölümü ve daralan kıç alanı ile bir tekne şeklini andırıyor. Geniş omuzların da kullanılması ile beraber bu tekne şekli, mükemmel seviyede aerodinamik yeteneğe sahip, kompakt ve atletik bir izlenim ortaya koyuyor.
Volvo V50, yeni S40'dan 46 mm daha uzun. Bunun sebebi ise arka tekerleklerin gerisinde uzatılan ve yükleme kapasitesini artıran bagaj kısmı.
Yeni, Volvo patentli burun tasarımı, çok seviyeli tasarlanmış güçlü yapısı ile de dikkat çekici. Yeni V50; olası bir kazanın hem öncesi, hem de sonrasında sunduğu gelişmiş güvenlik donanımı ile de ön plana çıkıyor.
Volvo’nun amacı, yeni model serilerinde de S80’de ulaşılan güvenlik seviyesini sunabilmektir. Yeni V50’de kullanılan burun yapısı, güvenlik anlayışını bir üst seviyede sunmak amacıyla farklı bölümlerde ele alınmıştır. Tüm bölümlerde ele alınan ana nokta, darbenin her aşamada biraz daha azalan bir etki yaratmasını amaçlar. Dış bölümler, daima güvenlik üzerinde daha fazla sorumluluk taşır. Dıştan içe kullanılan malzemelerin dayanıklılığı, içeride yolculara yansıyacak deformasyonun azaltılması ile doğru orantılıdır.
Amaç birçok türden kazada, yolcuların yer aldığı bölümün zarar görmesini engellemektir. Bu anlamda her bir aşamada istenilen farklı seviyede direnci elde etmek için farklı seviyelerde işlenmiş çelik malzeme kullanılmaktadır.
Bu malzemelerin üretim bazında sınıflandırılması Volvo tarafından şu şekilde yapılıyor; High Strength Steel (Yüksek Dayanıklı Çelik), Extra High Strength Steel (Ekstra Yüksek Dayanıklı Çelik) ve Ultra High Strength Steel (Ultra Yüksek Dayanıklı Çelik). Çeliğin farklı seviyelerde kullanımı ile darbe etkisinin akıllıca aşamalara dağıtılıp en efektif şekilde absorve edilmesi sağlanmaktadır.
Yeni kompakt motor tasarımı çarpışma anında güvenliği artırıyor
Yeni V50’nin akıllı tasarım ayrıntıları sayesinde, seride kullanılan motorların 200 mm daha ince ve 25 mm daha kısa dizayn edilmesi sağlanmıştır. Otomobilde motorun enlemesine yerleştirilmiş olması, motor ve kabin arasında daha fazla mesafe elde edilmesini sağlamaktadır. Kaza anında motorun 150 mm kadar ileri giderek krank milinin ana gövdeye dayanmasını önlemek amaçlanmıştır.
Yeni Volvo V50 yandan gelecek darbelere karşı üst modellerde kullanılan SIPS (Side Impact Protection System) ile aynı platformu paylaşıyor. Donanım anlamında sistem yan hava yastıkları ve yan hava perdelerine sahip. Yeni Volvo V50 bir önceki model V40’a göre 54 mm daha geniş tasarlandı. Bu da; kaza anında iç mekanda meydana gelecek deformasyon düşünüldüğünde daha fazla alan anlamına geliyor.
Arka oturma grubunda her iki tarafta yer alan koltuklar üç yaş ve üstü çocukların kullanımı göz önüne alınarak özel olarak döşenebilir.
Diğer sürücüler ve yayalar için güvenlik
Yeni Volvo V50, düz yüzeylere sahip açık hatları ve yuvarlatılmış köşelere sahip burun tasarımı ile karakterize edilmiştir.
Köşelere yakın hatlar ve tüm paneller, yolları Volvo otomobilleri ile beraber paylaşan motosiklet, bisiklet ve yayalar için, kaza anında minimum hasar yaratacak çizgilere sahiptir.
Tamponun darbe anında enerjiyi absorve edebilme yeteneği sayesinde kaza sırasında bacak yaralanmalarına karşı da risk azaltılmıştır.
Motor kapağı ve arka kanatlar darbe anında ortaya çıkacak enerjiyi emecek şekilde geliştirilmiştir. Bu da kafa bölgesinde meydana gelecek yaralanmalarda hasar riskini düşürmektedir. Bunlara ek olarak, yeni benzinli modellerde kullanılan silindir kapağı ve kaput arasında yer alan 70 mm’lik mesafe de esnekliği artırmaktadır.
Dengeli sürüş özellikleri
Yeni Volvo V50, gelişmiş üretim teknolojisi sayesinde önceki modeli V40’a göre %34 daha sağlam bir gövde yapısına sahiptir.
Bu dayanıklı tasarım sayesinde ortaya çıkan burulma direnci, yeni V50’nin yolda çok daha dengeli ve istikrarlı bir sürüş karakteri ortaya koymasını sağlar. Otomobilin şasi dizaynı, sahip olduğu düz çizgi ve uzun dingil aralığı da denge konusunda katkı yaratan elementlerdir.
V50’de kullanılan süspansiyon önde yaylı amortisörler ve arkada multi-link bağlantılar ile tüm tekerleklerde bağımsız tasarlanmıştır. Arka süspansiyon pasif kullanıma göre ayarlanmış ve kaymaya kesin olarak karşı koyacak şekilde geliştirilmiştir.
Yenilenen V50 aynı zamanda satışa sunulan pazara bağlı olarak şu destek sistemleri ile de kullanılabilir;
• STC (Stability and Traction Control) Denge ve Çekiş Kontrol Sistemi
• DSTC (Dynamic Stability and Traction Control) Sistemi; otomobili kayma veya çizgisini yitirmeye karşı koruyan Dinamik Denge ve Çekiş Kontrol Sistemi.
Yeni Volvo V50 son derece güçlü bir ABS fren sistemine sahip. Arka tekerleklerde kullanılan elektronik fren gücü dağıtım sistemi ile desteklenen donanım aynı zamanda panik anında yapılan kontrolsüz frenlere karşı da EBA (Emergency Brake Assist); acil fren destek sistemi ile donatılmıştır.
Yeni V50’de ön tekerleklerde hava kanalcıklı fren diskleri kullanılmaktadır. Disklerin boyutları motorun gücüne göre ayarlanmıştır. (Seride kullanılan disklerin çapı 16.5 inçe kadar varmaktadır)
Eşsiz IDIS (Intelligent Driver Information System)
Akıllı Sürücü Bilgi Sistemi
Yeni Volvo V50 IDIS, yani; Akıllı Sürücü Bilgi Sistemi ile donatılmıştır.
IDIS, pazarda yeni bir teknoloji olarak kendini gösteriyor. Savaş uçaklarında kullanılan teknolojiden alınan temeller üzerinde geliştirilen IDIS, sürücünün dikkatini dağıtabilecek tüm dış şartlara rağmen seyiri güvenli tutabilme özelliğine sahip.
IDIS’in çalışma prensibi sürekli olarak sürücünün ve direksiyonun hareketlerini ve açılarını algılama üzerine kurulmuştur. Gaz pedalı, sinyaller, fren ve diğer standart fonksiyonlar sistem dahilinde sürekli olarak gözden geçirilir. Bu anlamda güvenli sürüş özellikleri dahilinde sürücünün fonksiyonlarını sürekli olarak gözlemler.
IDIS, bu özellikleri ile yeni V50 serisinin tüm modellerinde, sabit bir telefon bulunsun veya bulunmasın standart donanımda yer alıyor.
Volvo V50, otomobilin anahtarsız açılıp kapanabilmesini sağlayan özel bir sistem ile de donatılabilir; Keyless Drive. Bu özellik sayesinde otomobilin kapıları anahtarsız olarak açılıp kapanabilir veya motor anahtarsız olarak çalıştırılabilir.
Bu özelliklere sahip olmak için sürücünün cebinde taşıyacağı bir PAD (Passive Authorisation Device) donanımına sahip olması yeterlidir. Sistem sayesinde, follow-me-home (eve kadar takip ışığı) ve panik alarm gibi tüm uzaktan kumanda fonksiyonlarının da aktive edilmesi mümkün olmaktadır. Sonuç olarak sistem tamamiyle özgür bir hareket kabiliyeti sunmasının yanında, kişisel tehdit yaşanan anlarda otomobile çok daha çabuk şekilde girilmesini mümkün hale getirir.
Volvo on Call sistemi, V50 modellerinde entegre olarak sunulan GSM telefon ile opsiyonel olarak yer alır. Bir kaza anında emniyet kemerlerinin aşırı gerilmesi veya hava yastıklarının açılması durumunda sistem CSC (Customer Service Center) yani; Müşteri Servis Merkezi’ne otomatik olarak acil durum sinyali gönderir.
Yeni Volvo V50 enlemesine yerleştirilmiş, sıralı 5 silindirli motorlara sahip. Yeni motorlarda tüm dış parçaların yeniden tasarlanması ve paketlenmesi sonucunda motor bölümünde oldukça geniş bir ekstra alan kazanılmış durumda.
Tüm bu yenilikler sonrasında yeni seride kullanılan kompakt tasarımlı motorlar; üst segmentte kullanılan Volvo modellerine oranla 200 mm daha ince ve 25 mm daha kısa hale getirildi. Bu kompakt format ile motorlar artık daha hafif. Volvo’nun gelişmiş mühendislik çizgileri ile beraber yeni motorlar, güvenlik anlamında yeni ufuklara da işaret ediyor.
Yeni, sıralı beş silindirli motorlar 2.4 ve 2.5 litrelik hacimlere sahip. Yüksek hacim ve beş silindir, motorların düşük devirlerde yüksek tork kapasitesi ve çabuk bir hızlanma sunmaları anlamına geliyor. Serinin en güçlü versiyonu olan T5, maksimum 220 HP güç ve 320 Nm tork kapasitesine sahip. Motorlar, daha büyük modellerde kullanılan elektronik kontrollü AWD sistemi ile beraber kullanılabiliyor. Tanıtım aşamasında yeni Volvo V50 serisinde ayrıca iki adet atmosfer basınçlı ve 5 silindirli motor seçeneği de sunulacak. 2.4i ve 2.4 modelleri 170 ve 140 HP gücünde. Seride ayrıca tamamen yeni 136 HP gücünde bir de dört silindirli turbodizel seçenek yer alıyor; 2.0 D. Turbocharge donanımlı motorda ikinci jenerasyon hareketli raylı common-rail donanım kullanılıyor. V50’de benzinin her noktada kusursuz yanmasını sağlayan ateşleme sistemi müthiş bir basınç altında çalışır. Bu da hem performans hem de emisyon değerleri üzerine son derece pozitif etkiler yaratıyor. Yeni dizel motor ayrıca bir partikül filtresi ile beraber de kullanılabilecek.
Şanzıman R modellerden alındı
Volvo S60 R ve V70 R için geliştirilen 6 ileri manuel şanzıman seride yeni Volvo V50 T5’de kullanılıyor. Atmosfer basınçlı modellerde Volvo’nun yeni jenerasyon beş ileri manuel şanzımanı kullanılıyor. Yeni V50’de kullanılan otomatik vites sistemi üst sınıflarda yer alan Volvo modelleri ile tamamen aynı. Adaptif vites geçiş sistemine sahip şanzıman 5 ileri otomatik olarak tasarlandı.
Seride yer alan turbodizel motor seçeneği ile beraber de 6 ileri manuel vites pazara sunuluyor. Bu şanzıman T5 modelinde kullanılan donanım ile aynı tasarıma sahip değil. Güç ve tork kapasitesini her oranda en iyi şekilde kullanmayı amaçlayan şanzıman aynı zamanda daha çabuk hızlanmayı da sağlıyor.
Geniş otomobillerin özelliklerine sahip şasi
Tamamiyle yeni bir model olarak pazara sunulan Volvo V50; Volvo S60 ve Volvo S80 ile aynı ruha sahip olarak geliştirildi.
Yeni kompakt tasarımda, hedef dizayn ayrıntılarının temelleri gelişmiş S60 R ve V70R’dan alındı ve sportswagon formuna uyarlandı. Beş silindirli motor seçeneği V50 serisine geniş otomobil özellikleri de katıyor. Şasi, sahip olduğu teknoloji ile en zorlu beklentilere dahi cevap verebilecek şekilde tasarlandı. Arka süspansiyonda kullanılan bağımsız ve çok noktadan bağlantılı (multi-link) süspansiyon sistemi mükemmel bir konforun yanında son derece tepkili bir sürüş karakterini de beraberinde getiriyor. Elektro hidrolik direksiyon ile yeni V50’de daha konforlu, hafif ve kontrollü bir sürüş karakteri yaratıldı.
Çevreci V50 ile malzeme ve teknolojide duyarlı seçimler
Yeni V50, şu anda dünya üzerinde en ileri teknoloji ile donatılmış tesislerden birinde üretiliyor. Otomobilin üretim aşamasında kullanılan tüm madde ve hammaddelerin insan sağlığına zarar verme ihtimali minimuma indirgenmiş türlerden seçilmiş olması Volvo tarafından birinci derecede önem taşıyor. Bu anlayış hem üretim bandında çalışanlar, hem de otomobili kullanan tüm kişiler için geçerli sayılıyor.
V50’de sistem dahilinde kullanılan teknoloji, düşük emisyon değerleri ile çevreye ve doğal şartlara karşı, olası durumlarda minimum risk oluşturacak şekilde tasarlandı. Düşük sürtünme katsayısına sahip alüminyum motor dizaynı, motora yakın konumlandırılmış üç yollu katalitik konvertör, katalitik konvertörün hem giriş, hem de çıkışında yer alan oksijen sensörleri (Lambda sensor) ve benzinin yanması sonucu ortaya çıkan buharı engelleyen yeni donanım bu anlayışı simgeleyen etkenlerden.
Tüm Volvo modellerinde olduğu gibi V50 de yüksek bir dönüşüm oranına sahip olarak üretildi. Otomobilde kullanılan genel malzemenin %85'i geri dönüşümlü malzemeden elde edilmiş. Kalan plastik malzemeler ise tekrar işlem görme yeteneğine sahip olmaları sebebiyle özel olarak işlenmiştir. İç döşemede kullanılan tüm ağaç lifleri, keçe ve kumaş bazlı malzemeler de yine geri dönüşümlü kullanılabilme özelliğine sahiptir.
Tüm Volvo modellerinde olduğu gibi yeni V50 de iç mekanda seyahat edenler için dış ortamdan daha temiz ve sağlıklı bir atmosfer sunuyor. Tüm modellerde polen filtresi standart olarak kullanılıyor. Buna ek olarak; Volvo tarafından geliştirilen IAQS, Interior Air Quality System (İç Hava Kalitesi Sistemi) de V50 serisinde bir opsiyon olarak yer alıyor. IAQS, içeri transfer edilen havanın sensörler yardımı ile aktif hale getirilen bir karbon filtreden geçmesi prensibine dayanıyor. Bu anlamda dış mekandan içeri alınan hava içerisinde yer alan tüm partiküler ve kirli hava ile beraber toz zerrecikleri de mükemmel bir seviyede filtre ediliyor. Sonuçta, içeride solunan hava dış mekandan daha sağlıklı ve temiz bir yapıya sahip oluyor.
Dünya'nın ilk "Çevreci Ürün Felsefesi"ne sahip otomobili
V50 çevreci ürün felsefesini esas alan bir anlayış ile geliştirilmiştir (EPD - Environmental Product Declaration). Bu uygulama dünyada ilk kez Volvo tarafından ortaya koyuluyor. Volvo EPD, ana hatları ile sağlıklı bir yaşam, faydalı kullanılan kaynaklar ve pozitif ekolojik etkiler üzerine kurulu. Bu anlamda Volvo, otomobillerini satın alan kişiler ile hayat boyu geçerli olan bir evrensel görüşü de paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Yorum yapılmamış.