Değişim için cesaret… İşte kompakt segmentde, ön yüzdeki yıldırım simgesi kadar sürekli, sonsuza kadar geçerli bir Opel teması… 1962’de Opel, Kadett’in lansmanı ile bu kategoriyi yeniden tanımlamıştı. İşte o zamanlardan beri Kadett’i takip eden her yeni model nesli, teknoloji ve model tasarımı bakımından yepyeni başlangıçlar yaratmıştır. Yeni Opel Astra, kendi piyasa segmentinde yine yepyeni bir dönüm noktası… Seyrederken büyük coşku ve heyecan duyacağınız, kullanması son derece keyifli, eğlenceli olan bu otomobil, günümüzde tüm Avrupa pazarının yaklaşık %25’ini kaplayan bu segment için yeni sayılabilecek çok sayıda özellikleri ile geliyor…
Dinamik ve en ufak ayrıntısına kadar her yönden mükemmel yeni Opel, 13 – 21 Eylül 2003 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Frankfurt Uluslararası Otomobil Fuarı’nda ilk kez tanıtılacak olup en ufak ayrıntılarına kadar her yönden mükemmel. Çevik, becerikli kullanım ve yol-tutuş, kumandalara çok hızlı tepki verme özelliği, bu aracın spefikasyonlarını yaratırken en çok üstünde durulan öncelikler oldu. Yeni Astra’da altı çizilmesi gereken en önemli teknik özelliklerden biri, Sürekli Amortisör Kontrolü sistemli IDSPlus süspansiyondur. Aslında bu sistem çoğu kez daha lüks modellerde ve çok özel, ayrıcalıklı spor modellerde bulunur. Tek bir butona dokunuşla çok özel bir spor mod çalıştırılabilir: Bu sistem, spor sürüş fanatikleri için büyük coşku ve heyecan yaratan süspansiyon ayarlarını seçer, direksiyon ve gaz pedalının tepkisini sertleştirir, otomatik ve Easytronic şanzımanlar ile vites değiştirme noktalarını ayarlayarak devir/dakika menzilini yükseltir. Ayrıca en ileri teknoloji mühendislik özelliklerine şu teknik spesifikasyonlar da dahildir: Dinamik AFL far sistemi, yepyeni elektronik bir mimarî yapı, çift-DIN formatında yeni geliştirilen bilgi-eğlence sistemleri nesli, arkadaki yolcular için ön yolculardan ayrı bir program dinleme keyfi yaşatan Twin Audio sistem, yeni TWINPORT benzinli ve 'common rail' turbo dizel motorlar.
Önden çekişli Astra, motor hacimleri 1.4’ten 2.0 litreye kadar ve 80’den 200 hp’ye kadar değişen beş çeşit benzinli ve üç çeşit turbo dizel motorlar ile piyasaya çıkacak. Yeni Astra, maksimum 230 km/ saatlik hızlara ulaşabilir ve sıfırdan 100 km/ saat hıza çıkmak için yaklaşık olarak yalnızca sekiz saniyeye ihtiyaç duyar. Tüm motorlar, silindir başına dört valflı, en ileri teknolojili ECOTEC motor üniteleridir ve 2005 yılında yürürlüğe girecek olan Euro 4 ekzos emisyonu sınır değerlerine şimdiden uyum sağlarlar. Özellikle son derece eğlenceli araç kullanma keyfi yaşatan 2.0-litre turbo-şarjlı benzinli motor (170 hp) ve yeni 150 hp 1.9 CDTI 'güç dizeli', 200 hp turbo-şarjlı benzinli motor ile birlikte serisinin en üstün motorlarıdır. Bu üç motor, standart olarak yepyeni altı-ileri manüel vites ile piyasaya sunulacak. Opel, ayrıca bir beş-hızlı manüel transmisyon, bir otomatik vites ve bir de 'Esytronic' şanzımanın daha da geliştirilen bir versiyonunu sunuyor ki şimdi bu en sonuncu sistem spor mod da içeriyor.
Dış görünüş: Opel marka dinamiklerinin bir sembolü…
2003 yazında dünya çapında yaklaşık 3,4 milyon adet üretilen ve 80 ülkede satışı yapılan bir önceki Astra modelinin başarılarına başarı katmak için, şimdi üçüncü nesil Astra , hem teknoloji paketi hem de çarpıcı tasarımı ile, her yönden tüm mükemmel özelliklere haizdir. Opel Başkanı ve Genel Müdürü Carl-Peter Forster bu konuda şunları dile getirdi: 'Yeni Astra, şimdiye kadar diğer başka hiçbir büyük-ölçekli üretim ve satış modelinin yapamadığı kadar, Opel marka dinamiklerinin bir sembolüdür. Son derece etkileyici tasarımı ile, kompakt segmentde en cesur atılımları yapmıştır.' Opel; Meriva ve Zafira modelleri ile, kompakt van segmentinde zaten çok güçlü temsil edildiği için, şirket bu kez yeni Astra ile özellikle kişiye-özel olma ve duygulara hitap etme gibi nosyonları vurgulayabildi. Carl-Peter Forster, tamamen yenilenen model serisinin konumu için şu yorumu yapıyor: 'Bu da bizi açıkça rakiplerimizin ulaşamayacağı bir konuma getirir, bizi rakiplerimizden ayrı tutar.' İlkbahar 2004’ten itibaren, bu yepyeni model serisi adım adım genişleyerek çok etkileyici farklılaşmalar gösteren bir model ailesine dönüşecektir. Beş-kapılı Astra versiyonu, lansmanı yapılacak ilk Astra model versiyonudur. Bunu, daha uzun dingil mesafeli bir 'station wagon' ve dramatik tarzda sportif üç-kapılı bir hatchback takip edecektir.
Carl-Peter Forster’a göre, Astra’nın çok başarılı olacağına ilişkin iyi beklentiler, yalnızca 'kişilerin kullanmayı ve içinde görünmeyi çok sevdikleri bir otomobil' olmasına dayanmaz. Yeni Astra, yepyeni müşterilerin de dikkatini çekecek. Çünkü çeşitli seçimler yapmanıza imkan sağlayan beş farklı ekipman serisi ve çok sayıda pratik özellikler sunarak sürücülerin kişiye özel ihtiyaçlarını ve gereklerini karşılayacaktır. Bunların arasında isteğe bağlı, 40/ 20/ 40 oranında aşağı doğru katlanan arka koltuk sırtlığı, yeni bir 'Yokuş-Yukarı Başlatma Asistanı [Hill-Start Assistant]' ya da yenilik ve değişim getiren elektrikli yardımcı ısıtma sistemi 'Quickheat' bulunuyor. Carl-Peter Forster, yeni Astra konusunda inançlıdır, güvenlidir ve bunu şu sözleri ile özetler: 'Dinamik model tasarımı, çevik, becerikli kullanım, çok pratik, kullanışlı yenilikler ve geniş model versiyonları serisi ile yeni Astra, çok sayıda kompakt otomobil müşterilerinin tam bekledikleri otomobil…'
Tüm Zamanların İşareti: Rüsselsheim’ın yeni tasarım dilinde bir sonraki adım.
Hem duygusal, hem de dinamik görünüşü ile üçüncü nesil Astra; Speedster spor otomobilde, Vectra, Meriva ve Signum’da ilk kez gördüğümüz modern, çağdaş Opel tasarım dili evriminde bir sonraki adım. Bu yeni tasarım dilinin en tipik özellikleri, çok-iyi dengeli orantılar, sıkı, gergin yüzeylerin çok belirgin tasarım hatları ile karşılıklı etkileşimi, çok ince teknik işçilikle yaratılan ayrıntılar ve çok belirgin, farklı grafik elemanlar.
Markaya özgü bu son derece tipik ve öz-güvenli anlatım biçimleri ile 'Tasarım Fabrikası' Rüsselsheim için çalışan 16 ülkeden 250 elemanın yarattığı yeni tasarım çizgisi de, markanın yenilenen öz-güveninin bir yansımasıdır. Opel’in Yönetim Kurulu Üyesi Tasarım Direktörü Martin Smith, bu konuda şu açıklamayı yaptı: 'Avrupa’da otomobil model tasarımı alanında tekrar lider bir rol oynamak istiyoruz. 1970’lerde GT ve Commodore coupe gibi çok çekici, büyüleyici tasarımlarımız ile yaptığımız gibi, yine çok başarılı bir şekilde bu alanda lider olmak istiyoruz. Yeni tasarım dilimiz ile her segmentde piyasaya en dinamik, en etkileyici araçları getireceğiz.' Şirket, Opel’de ve yeni Astra tasarımın hangi yöne doğru ilerlediğini apaçık gösteren ve 2003 Cenevre Otomobil Fuarında çok beğenilen GTC Genève tasarım çalışması ile bu alanda liderlik hedefine doğru çok büyük bir adım atmıştır.
Yeni teknoloji, Opel’i hedeflerine geçmişten çok daha hızlı ulaştırıyor. Bugün için artık tasarım stüdyolarında yalnızca kalemler ve taslak çizim kağıtları değil, bilgisayar ekranları da egemen… Sanal Gerçeklik teknolojisi ile üç-boyutlu yüzey bilgilerini görülebilir kılmak mümkün ve bu simülasyonlar ile araç gövde biçimleri çok çabuk en mükemmel duruma getiriliyor. İşte Tasarım Direktörü Martin Smith’in bu konuda dile getirdikleri: 'Bu teknoloji, sürecin en başında, ilk aşamalarda, donanıma hiç ihtiyaç olmadan yaratıcı fikirler sunmak için çok mükemmel bir araç.. Sayısız tasarım önerileri üzerinde değerlendirmeler ve çalışmalar yapmak için ve çok daha kısa zaman süreleri içerisinde çok sayıda fikri gerçekçi taslaklara dönüştürmek için bu teknolojiyi kullanıyoruz.'
Karakteristik Özellikler: Çok iyi-dengeli orantılar ve çarpıcı ön uç tasarımı
Duygu ve dinamizm sentezi, teknik özellikleri ve işlevselliği ile yeni Astra, yaratıcı fikirler ve bilgisayar teknolojisinin etkileşiminden doğan zengin hasat mevsimini en etkileyici, en heyecan verici bir tarzda gösteriyor. Çok iyi-dengeli orantılar, Astra’nın hatchback gövdesinin dinamiklerini oluşturur. Opel Tasarım Merkezi’nde Astra’nın Baş-Tasarımcısı ve Kompakt Otomobiller Stüdyosu’nun Başkanı Friedhelm Engler bu konuda şunları söyledi: 'Model tasarımının büyük bölümü ve yaratılan genel etki, aracın çok özel mimarî yapısı tarafından, uzunluk, genişlik ve yükseklik arasındaki ilişkiler tarafından yönetilir. İşte bu nedenle boyutlar arasındaki iyi orantılara çok özel önem veriyoruz, boyutsal ilişkileri özellikle vurguluyoruz. İşte bu nedenle, bile bile rakiplerimizden apayrı, çok farklı bir rota izliyoruz. Sonuçta, yeni Astra ile çok farklı, çok ayrıcalıklı yepyeni bir anlatım yaratmak istedik.' Aracı dışarıdan seyreden bir kişi, boyutlar arasındaki bu ahengi, uyumu her açıdan görebilir. Yatay şasi-demiri üzerinde özellikle vurgulanan Opel amblemli geniş, trapezoid ön-panjur motor kaputuna doğru çok yumuşak bir çıkış yapar. Motor kaputunun göze çarpan çok ince ütü çizgisi, tipik bir Opel tasarım özelliğidir. Bu çok önemli bir tasarım elemanıdır, iç mekanın içinden geçer ve otomobilin arkasında tekrar kendini gösterir. Aynı zamanda, Opel Astra’nın güven veren tasarımının bir başka kusursuz ayrıntısını, V-biçimindeki ön yüzü daha da vurgular.
Yeni model serisinin biçimsel dengesini yaratan yine bir başka önemli faktör, içeriye doğru gittikçe incelen ön ve arka çıkıntılardır. Bunlar, otomobili gerçekte olduğundan çok daha kısa gösterir. Aslında yeni Astra, bir önceki Astra modelinden yaklaşık 14 cm daha uzundur. Bu kompakt etki, yanlara doğru uzanan farların üç-boyutlu tasarımı ile daha da artırılmıştır. Far gövdesinin içi yine teknik açıdan çok ilginç diğer ayrıntıları ile bu farlar, Opel’in tasarım dilinin duygulara hitap eden yeni boyutunu gösteren daha ileri düzeyde ipuçlarıdır.
Silüet: Aerodinamik tavan ve çarpıcı yan tasarım çizgileri
Astra’nın çok belirgin, fark yaratan diğer bir başka özelliği, eğim yapan tavanıdır. Arkada, aerodinamik şekli daha da güçlendirmek için, hemen hemen beş santimetrelik bir düşme yapar. Kaslı gövdenin yukarısındaki çok belirgin-kesimli pencere konturlarının dış görünüşü çok daha ince, uzun ve narindir. Ancak bu hiçbir zaman yolcular için daha az yer boşluğu anlamına gelmez. Aksine, dinamik dış tasarımına rağmen, yeni Astra boyutlar açısından daha da büyümüştür. Akıllı ambalajlamaya, diğer bir deyişle, komponentlerin çok akıllı yerleşimi sayesinde şimdi önde 30 mm daha fazla omuz mesafesi, arkada 55 mm daha fazla baş mesafesi ve yine arkada 17 mm daha uzun bacak-mesafesi sunulur. Opel Tasarım Merkezi’nde Astra’nın Baş-Tasarımcısı ve Kompakt Otomobiller Stüdyosunun başı Friedhelm Engler bu konuda şu açıklamayı yaptı: 'Astra’nın silüeti, yan model tasarım elemanlarının ve tasarım çizgilerinin yatay hizalanması ile yeniden tanımlanmıştır. Bu da görsel açıdan uzunluk hissi verir ve dinamizm yaratır.' Bu izlenim, uzun dingil mesafesi ile daha da artırılır. A-sütunu ile ön-panjur arasında çok düzgün bir geçiş olup C-sütunları ise çok geriye yerleştirilmiştir ve bu şekilde arka koltuklara giriş çok daha rahattır ve arka yan pencerelerden dışarısı çok iyi seyredilir. Kama şeklindeki gövdenin gücünü ve dengesini vurgulayan asıl unsur, önden arkaya doğru akıp giden geniş ve güçlü omuz tasarım çizgisidir. Yandan görünüşü özellikle etkileyen bir başka önemli unsur, cesur çamurluklardır. Astra’nın Baş-Tasarımcısı Engler, bu konuda şunları söylüyor: 'Bu çamurluklar, 18 inç çapa kadar çıkabilen ve fabrika-çıkışı bir opsiyon olan büyük tekerler ve lastikler üzerinde tüm dikkatleri topluyor. Diğer bir başka önemli özellik, konik gövde marşpiyeleridir. Daha fazla aks genişliği ile birlikte, Astra’nın alçak yükseklikteki atletik görünüşünü vurgularlar.
Beş-kapılı Astra: Bir bakışta en önemli boyutlar
Uzunluk 4249 mm
Genişlik (dış aynalar hariç) 1753 mm
Yükseklik 1460 mm
Dingil mesafesi 2614 mm
İz açıklığı ön / arka 1488 mm
Bagaj hacmi (VDA) 350 litre
Bakış açısı: Yeni aydınlatma teknolojisi ile kusursuz arka uç tasarımı
Yeni Astra’nın güçlü tasarımı, kuyruk bölümündeki geniş krom çıta ve çepeçevre yanlara kadar uzanan arka siper ile de vurgulanır. Gövdenin güçlü, belirgin bir şekilde giderek incelmesi ve yüksek seviyeye monte edilen üç-boyutlu arka lambaların entegrasyonu gibi ayrıntılar ile, tasarımcılar çok bilinçli bir şekilde otomobilin ön ucuna ait birtakım biçimsel ayrıntıları, otomobilin arka bölümüne de uyarlamışlardır. Dış tasarımdan sorumlu Stefan Lamm, bu konuda şu açıklamayı yaptı: 'Ön tasarım çizgilerinin arkada da tekrarlanması, Astra’nın sanki tek parçadan imal edilmiş gibi görünmesini sağlıyor.' Farlarda olduğu gibi, tasarımcıların ayrıntılar için gösterdiği çok özel dikkat ve özen, en ileri teknolojinin uyarlanması arka lambalarda da görülüyor. Arka lambalarda, ışığı dağıtan, çok özel 'yarı-saydam' teknoloji, ilk kez büyük-ölçekli üretim ve satışı yapılan bir otomobilde kullanılmaktadır. Sonuçta Astra hatchback, karanlıkta bile kusursuzdur.
En son tamamlayıcı özellikler: Üstün-kaliteli malzemeler, Astra’nın iç mekan cazibesine katkıda bulunuyor.
İç mekan da Astra’nın çok belirgin, farklı karakterinin bir parçasıdır. Yine dinamik şekiller ve sıkı, gergin yüzeyler araca egemendir ve aracın dış mekanı ile uyum içindedir. En çarpıcı tasarım ipuçlarından biri, çok belirgin, apaçık düzenli orta konsoldaki tipik ütü çizgisidir, motor kaputundan iç mekanın içine kadar hiç kesintisiz devam eder. Astra’nın kokpitinde göze çarpan başlıca tasarım elemanları arasında, üç-boyutlu göstergeler ve bilgi ekranı görevi yapan maksimum 6,5 inçlik monitör bulunuyor (14.3 cm genişlik, 7.9 cm yükseklik). Tasarımcıların hedefledikleri yüksek standartlar, Astra’nın iç mekanının her noktasında kendini gösterir. İç-mekan Tasarımcısı Beat Finkbeiner, bu konuda şu açıklamayı yaptı: 'Yalnızca çok özel, çok yüksek görsel ve dokusal kaliteli malzemeler ve yüzeyler kullandık. Şekiller bakımından ve nihai işlemlerde, rotuşlarda Astra’nın bir üst sınıfını referans aldık.' Kaydedilen bütün bu ilerlemeler, kokpitin tam orta bölgesine bir 'hi-fi' sistemi görünüşü veren teknik-yönelimli malzemeler olarak ve boyanmış yüzeylerde açıkça görülebilir ve hissedilir. Bu durum, yalnızca orta konsola entegre klima kontrol ünitesi tarafından- veya isteğe bağlı temin edilen, hava-kalitesi sensörlü, elektronik klima kumandası tarafından teyit edilmekle kalmaz, aynı zamanda çift DIN-formatındaki tamamen yepyeni bilgi-eğlence sistemleri nesli ile de kendini gösterir. Bu çok geniş-kapsamlı seri, MP3-fonksiyonlu, üstün kaliteli bir audio üniteden, ön panele entegre altılı-CD değiştiricisi, CD kalitesinde Dijital Audio Yayın Sistemli dijital radyosu ve dijital ses işlemcisi olan bir 'high-end' sisteme kadar uzanır. Navigasyon sistemi, renkli monitör ve entegre ses-kontrol ayarlı telefonu ile tüm taleplerinizi karşılar, artık geriye istenebilecek çok az ekipman kalır. Ve bu otomobil sınıfında yine bir ilk olarak, arka koltuk yolcularının öndekilerden ayrı müzik keyfi yaşamalarına izin veren Twin Audio sistem de bulunmaktadır.
Bilgi-eğlence sistemi kullanıcı ara-birimi de çok yeni geliştirilmiştir ve şimdi artık lüks otomobillerde bulunanlar ile karşılaştırılabilir. En modern, en ileri teknolojili tüm üniteler, doğrudan erişimli butonlarının dengeli karması ve sezgisel kullanımı kolaylaştıran mantıklı menü yapıları nedeniyle tüm dikkatleri üzerlerine çeker. Yeni, dört-butonlu direksiyon uzaktan kumandaları, bir bilgisayar faresindekine benzer dönmeli-bastırmalı butonlar, sürücünün ellerini direksiyondan hiç kaldırmadan çeşitli fonksiyonların çok güvenli ve rahat bir şekilde seçilmesini sağlar.
Tasarım Direktörü Martin Smith: 'Otomobillerimizin iç kısmını dizayn ederken, kaliteye, dış görünüşe ve kolay operasyona ne kadar önem verdiğimizi Astra’nın iç mekanı açıkça gösterir.'
Bu prensip, Astra’nın merkezi kilit sistemi için kullanılan radyo uzaktan-kumandalı kontak anahtarının şık ve zarif tasarımında da çok belirgindir. Sonbahar 2004’ten itibaren, bu sistem 'Aç & Başlat' transponder sistemi ile desteklenecektir. Bu şekilde Astra, kendi sürücüsünü tanıyarak hem kapıların hem de bagajın kilitlerini açacaktır. Daha sonra sürücü, orta-konsolda bir butona basarak motoru başlatacaktır.
Bir ilerleme daha: Yakıt ekonomisi için TWINPORT teknolojili benzinli motorlar
Üstün düzeyde etkileyici mühendislik, düşük yakıt tüketimli güçlü performans ve çevresel açıdan iyi uyum kabiliyeti, yeni Astra motorlarının en dikkate değer özellikleridir. Toplam olarak Astra motorları serisi, 90’dan 200hp’ye kadar ?benzinli? ve 80’den 150 hp’ye kadar ?dizel? beş benzinli ve üç dizel motordan oluşur. Hepsi dört-silindirli, dört-valflı olup Euro 4 ekzos emisyonları standartlarına uyum sağlayan ECOTEC motordur.
Giriş-seviyesi motoru, yeni 1.4-litre-TWINPORT motor birimidir. 125 Nm maksimum tork ile 66kW ?90 hp? çıkış-gücü üretir. Kompakt boyutları ve azaltılan içsel sürtünmesinin yanısıra, bu dört-silindirli motor, yenilik ve değişim getiren TWINPORT konseptinin kullanımı ile dikkate değerdir. Değişken emme-giriş kontrol sistemine ve yüksek ekzos-gazı devridaim seviyeleri sayesinde Opel’in 1.6 litreye kadar çıkan benzinli motorlar için akıllı yakıt-tasarrufu teknolojisi, günlük yaşamdaki gerçek sürüş şartları altında %10’a kadar önemli düzeyde yakıt ekonomisi sağlar. Kısmî-yük altında, emme-giriş şarjının % 25’ine kadarı yanmış ekzos gazlarından elde edilirken tam yük durumundaki aynı güç-çıkışı ve yakıt verimliliği korunur – bu da büyük motorlardan çok daha zorlu çalışmak zorunda kalan daha küçük hacimli motorlar için önemli bir faktördür.
Satış ve Servis Bölümü Üst-Düzey Yetkili Direktörü Dr. Uhland Burkart kompakt sınıfta motor-seçimi dinamiklerini şu sözler ile açıklıyor: 'Dizel alanında yaşanan patlamaya rağmen, müşterilerin büyük çoğunluğu yine de benzinli motorlu otomobiller satın alıyorlar ve fiyattan dolayı bu da çoğu kez giriş-seviyesi motoru oluyor. Yepyeni, olağanüstü ekonomik ve bununla birlikte çok canlı, yaşam-dolu 1.4 litrelik TWINPORT ECOTEC ile yeni Astra, temel alınacak en mükemmel motor modelini sunuyor.'
1.6-litrelik motor, ayrıca TWINPORT özelliğini de üzerinde taşıyor. 2003 yılı Mart ayında bu sistem, şu anda piyasada bulunan Astra modelinde tanıtılmıştı ve örnek alınacak yakıt tüketimi nedeniyle hemen güven yaratmıştı. Yeni Astra’da 1.6 TWINPORT ECOTEC motor 77 kW (105 hp) olup 150 Nm maksimum tork geliştirir. Yine bir ilk olarak, bu motor çok özel bir spor programı olan beş-ileri, Easytronic şanzıman ile de sunuluyor. Spor mod’da vites değiştirme noktaları, daha sportif vites değiştirme için devir/dakika menzilinin en üst ucuna yerleştirilmiştir. Frenleme yaparken- aracın yavaşlama hızına bağlı olarak- daha düşük bir vitese geçiş çok daha erken bir aşamada gerçekleşir ve bu şekilde hemen daha sonraki hızlanma aşaması sırasında optimum çekiş gücü garantilenir. Bir opsiyon olarak, yeni Easytronic sistemde direksiyon simidinin üzerindeki kumandalar ile vites değiştirilebilir – Aynı Formula 1 aracında olduğu gibi…
Bir aşama daha yüksek motor, kendini zaten kanıtlamış olan 92 kW (125 hp) gücü ve 170 Nm maksimum tork üreten 1.8-litre motordur. Astra 1.8, isteğe bağlı olarak otomatik vites ile de temin edilebilir.
Yüksek performans: Altı-ileri vites iki ayrı turbo motor
Şu anda piyasada bulunan Astra ve Zafira OPC versiyonlarındaki güçlü, ama uysal motor ünitesini temel alan iki ayrı 2.0-litre turbo motor, gerçek bir buhar basıncı oluşturabilir. 125 kW (170 hp) motor bile yeterli hızlanma ve çekiş gücü sağlar. Bu motorun performansı, ancak serinin en üstün motoru olan ve 262 Nm maksimum tork geliştiren 147 kW (200 hp) tarafından aşılır. Sonuçta yeni Astra’nın performans bilgileri şu şekilde olacaktır: Sıfırdan 100 km/saat hıza yaklaşık sekiz saniyede çıkar, beşinci viteste sollama için 80’den 120 km/saate hızlanma dokuz saniyeden daha kısa sürede gerçekleşir ve maksimum hız 230 km/saat hız bölgesi dahilindedir. Turbo iki motor, standart olarak yeni altı-ileri manüel şanzıman ile geliyor.. 170-hp versiyonun bir yüksek hız vitesi olup 200-hp otomobilin ise vites oranları arasında sportif, dar boşluklar vardır.
Güç kampanyası: En son nesil üç 'common rail' dizel motor
Opel’in dizel atağı başlıyor: Yeni Astra, Euro 4 ekzos emisyonları standartlarına şimdiden uyum sağlayan, hepsi silindir başına dört-valflı, en modern, en ileri teknolojili üç çeşit 'common rail' dizel motor ile temin edilebilir. Sürücüler, 59 kW (80 hp) veya 74 kW (100 hp) beygir güçlü iki çeşit 1.7-litre CDTI motor üniteleri ve tamamen yepyeni 110 kW (150 hp) 1.9 CDTI arasında seçim yapabilirler.
Şubat 2003’te, 170 Nm maksimum tork üreten giriş-seviyesi dizel motor, Euro-4 emisyon standartları ile uyum sağlayan dünyanın ilk dizel motoru olarak, şu anda piyasada bulunan güncel Astra’da dünya prömiyerini kutladı. İkinci nesil 'common rail' direkt püskürtme, bu ECOTEC turbo-dizel motorun altı çizilmesi gereken en önemli teknolojik özelliklerinden yalnızca biridir. Yüksek püskürtme basıncı ile tek tek, ayrı ayrı herbir püskürtme prosesi üzerinde çok yakın kontrol sağlar ve yüksek derecede etkili yakıt atomizasyonu gerçekleştirir. Bu da motorun ekzos-emisyonu davranışlarının, tepkilerinin- örneğin aracın hareketsiz durma durumundan çalışır duruma geçme aşamasında çekiş gücü sağlarken- ve ayrıca akustik özelliklerinin daha da iyileştirilmesine yardımcı olur. Bütün bunlara ek olarak, bu motor önmüzdeki yakın gelecekte Opel’in dizel-motorlu binek otomobilleri alanında Avrupa’nın lider imalatçıları arasında olma hedefinin altını çizen çok sayıda teknik ayrıntılar sunar. Emme manifoldunda pnömatik kontrollü girdaplı valflar, su-soğutmalı ekzos-gazı devridaim sisteminin (EGR) çok hassas kontrolü de bunlara dahildir.
Astra için bir başka yenilik, 1.7 CDTI motorun daha güçlü bir versiyonudur. Değişken-kanatlı turbo sayesinde 74 kW (100 hp) ve 240 Nm maksimum tork üretir. Tamamen yeni 1.9-litre CDTI motor, 315 Nm maksimum tork ile, Astra programı için çekiş gücünün doruk noktasını temsil eder. Motor performansı ve tasfiyesi, en son teknoloji çok-noktalı yakıt püskürtme sisteminin kullanılması ile elde edilir. Standart olarak yeni bir altı vitesli manüel şanzıman ile gerçekleştirilen sürüş sonucunda, Astra 1.9 CDTI 210 km/ saat maksimum hıza ulaşabilir ve sıfırdan 100 km/saat hıza 10 saniyenin altında çıkar.
Bir Dünya Galası: Güvenlik ağı için IDSPlus< süspansiyon
Kişiyi etkisi altında bırakan çevik, atik, becerikli davranış özellikleri ve yüksek seviyede güvenlik, yeni Astra’nın IDS süspansiyonunu geliştirirken en önemli hedeflerdi. Başlıca özellikleri: Önde daha ileri düzeyde geliştirilen McPherson gergi kolları. Bunların alt-yardımcı şasiye takılan yanal kumanda kolları vardır. Arkada U-şeklinde profilli, çift-duvarlı, çok özel olarak uyarlanan bir torsiyon çubuğu. Yeni Astra’daki bu tasarım, klasik bir torsiyon çubuğu aksının tüm avantajlarını -örneğin minimum yer boşluğu ihtiyacı gibi-, düşük ağırlık ve kamber açısının sürekli ve tutarlı kontrolü ile birleştirir. Model serisi içinde farklı araç versiyonlarının çok özel ihtiyaçları için de en ince, en hassas şekilde ayarlanabilir.
Yeni Opel Astra’da tercihli olarak sunulan, ağ sistemine bağlı, uyarlanabilir IDSPlus< süspansiyon sistemi ve amortisörleri sürekli kontrol altında tutan elektronik CDC sistemi ile, tamamen yepyeni bir sürüş kalitesi boyutu yaşanabilir. Çeşitli kumanda birimlerinin ağ sistemine bağlı iletişiminin ana temeli, üç CANBUS sisteminden oluşan yepyeni bir elektronik yapıdır. Bu sistemde, özellikle çok duyarlı transmisyon ve şasi kontrolleri için, yüksek-hızlı veri-yolu kullanılmıştır. CDC sistemine teşekkürler, amortisörler yol sathına veya sürüş stilindeki değişikliklere gerçek zamanda tepki verirler ve o anda hüküm süren koşullara göre kendilerini ayarlarlar, adapte olurlar. Bunun da anlamı pürüzlü, engebeli yol satıhlarında bile daha kısa durma mesafeleridir.
Opel mühendisleri, CDC ve ESP sistemlerini akıllı bir şekilde birbirine bağlayarak, güvenlik açısından bir başka önemli avantaj daha elde ettiler. Yüksek hızlarda viraj dönüşü yaparken, ESP aracın dengesini iki aşamada arttırır: İlk önce, yeni Astra ESP-sınır değerine çok yaklaştığı zaman, sistem her bir tekerlekteki amortisör güçlerini ayarlar. Daha sonra, eğer gerekirse, ESP her bir tekerleğe fren uygular ve bu şekilde otomobil tekrar kontrol altına alınır.
Çevik, atik, becerikli: Bir butona dokunuşla spor mod ayarı
Ayrıca IDSPlus< sistemi ile, Astra sürücüsü, kokpitte bir butona dokunuşla, daha sıkı, daha sert, çevik ve becerikli spor moda geçebilir: Bu durumda, yine amortisör özellikleri, gaz pedalı tepkisi ve elektro-hidrolik direksiyonun tipik özellikleri ayarlanır. Otomatik transmisyon ve Easytronic ile daha da sportif bir sürüş stili için, vites değiştirme noktaları daha yüksek devir/ dakika seviyelerine ayarlanmıştır. Özel durumlar, ihtiyaçlar için, ESPPlus sistemi devreden çıkartılabilir. Opel mühendisleri, sensörleri ve kontrol birimi programlarını çok akıllı bir şekilde ağ-örgü sistem içine dahil ederek ESP ve ABS’nin etkinliğini, verimliliğini artırdılar ve aşağıdakiler de dahil daha ileri düzeyde bir dizi fonksiyonlar eklediler:
· Direksiyon Boşluğuna karşı Lojik Kontrol [Understeer Control Logic (UCL)] : Eğer direksiyon boşluğu durumu meydana gelirse ya da direksiyon istenenden az dönerse, yol hızı ilk önce kelebek valf kapatılarak azaltılır ve ikinci olarak, dış ön tekere fren uygulanır. Eğer ESP kontrol menziline ulaşılırsa, dış ön tekerdeki frenleme basıncı azaltılır ve iç arka tekerdekine paralel olarak tekrar toparlanır ve bu durum otomobil tekrar istenilen rotaya girinceye kadar devam eder.
· Yokuş Yukarı Başlatma Asistanı [Hill-Start Assistant (HSA)]: Otomobili yokuş yukarı çıkarmaya başlarken, geriye doğru yuvarlanmayı önlemek için el frenini kullanmak zorunda değilsiniz. Fren pedalını serbest bıraktıktan sonra, sistem basıncı iki saniye daha sürdürülür ve bu da sürücünün istediği vitesi seçmesi ve gaz pedalına bastırması için yeterli süre sağlar. Otomobil ileriye doğru gitmeye başlar başlamaz, fren basıncı serbest bırakılır.
· Römork-Karavan Stabilite Programı [Trailer Stability Program (TSP)]: Bu sistem, otomobil-römork ya da karavan kombinasyonunun rotadan çıkma hızını izler ve kontrol eder. Eğer hıza-bağımlı sınır değerlerden herhangi biri aşılırsa, otomobil ve römork ya da karavan, tekrar istikrar sağlanıncaya kadar, kelebek valf kapatılarak ve fren uygulayarak yavaşlatılır.
· Sönük Lastik Algılama Sistemi [Deflation Detection System (DDS)] : Tekerlek hız sensörlerinden gelen sinyallerin yardımıyla, bir ikaz lambası (uyarı ışığı), lastik basınç kaybı olup olmadığını sürücüye bildirir. Sistem, lastik dairesi çevresindeki bir düşüşü, diğer tekerlere göre daha yüksek bir rotasyonal hız olarak tanımlayarak lastik basıncındaki muhtemel kaybı algılar. Eğer lastik basıncı % 30’a ulaşırsa, ikaz lambası söner.
Aktif güvenliğe önemli katkılar sağlayan bir başka sistem Lastik Basıncı Kontrol Sistemidir (TPMS). TPMS, DDS fonksiyonunu işleme koyan dünyanın ilk sistemidir. TPMS, her bir tekerde çok özel sensörler kullanarak doğru lastik basıncından 0.1 bar’a kadar sapmaları bile algılar. Yolcu bölmesindeki merkezî bir alıcıya sinyaller gelir ve gerçek lastik basıncı kokpitteki TPMS ekranında gösterilir. Eğer lastik basıncı verilen bir rakamın altına düşerse, sürücü uyarılır.
DDS sisteminde özel lastik sensörlerine hiç ihtiyaç olmadığı için, lastik basıncı kontrol sistemini en etkin şekilde tamamlar, örneğin eğer TPMS sensörsüz kış lastikleri takılmışsa…
Çok iyi düşünülmüş sistemler: Uyumlu Ön Aydınlatma, Otomatik Işıklandırma ve Çabuk Isıtma Sistemleri
Opel, kompakt sınıfta ilk kez Sürüşe Uyumlu Ön Aydınlatma (AFL) sistemini kullanarak gece sürüşlerinde güvenliği daha da artırmıştır. Otomobil, bir virajı alırken ikili-Xenon farlar 15 dereceye kadar dönüş yapar ve bu durumda far hüzmeleri yoldaki kıvrımı takip eder. Daha ileri düzeydeki bir far fonksiyonu da, otoyolda yüksek hızlarda ana far ışıklarının otomatik olarak yukarı kaldırılmasıdır. Ayrıca, Opel, ilk kez Astra’da otomatik alçak far ışığı fonksiyonunu sisteme dahil etmiştir: Tünellerden geçerken, park edilen otomobil garajlarında ya da gündüz ışığı yavaş yavaş kaybolurken alçak-huzmeli farlar, sensörler tarafından kontrol edilir ve otomatik olarak açılır.
Konfor ve güvenliğin birleştirildiği ileri düzeyde, akıllı ve yeni bir teknik özellik de 'Quickheat' sistemidir. Bu sistem, kış mevsiminde üstündeki buzlar temizlendikten sonra ön-camın tekrar buzlanmasını önler. Yapılan araştırmalar kış mevsiminde kazaların çoğunun yola çıktıktan sonra 15 dakika içinde meydana geldiğini ortaya çıkarmıştır. 'Quickheat' sistemi, otomobilin iç kısmını da çok daha hızlı ısıtır. Bu nedenle, Astra sürücüleri, çok hızlı çalışan ve çok uygun bir fiyata temin edebilecekleri bir ön cam–ısıtıcısından yararlanabilirler. Hem de camda tel ısıtma elemanlarının neden olduğu görsel açıdan rahatsızlık veren etkiler hiç olmadan…
Opel’in Mühendislik Bölümü Üst-Düzey Yönetici Direktörü Hans H. Demant, yeni Astra’nın geniş kapsamlı şasi ve güvenlik sistemleri konusunda şu açıklamayı yaptı: 'Lüks ve spor otomobil segmanlarından alınan birçok özellikler, ilk kez bu sınıftaki bir otomobilde kendini gösteriyor. Bütün bu özellikler, yeni Astra’nın muhteşem dinamiklerini vurgulamanın yanısıra, pek çok müşterinin yararlanabileceği bir otomobil piyasası segmanında teknolojik liderliğimizi de ortaya koyuyor.'
Koruyucu güvenlik paketi: Pasif güvenliği artırmak için, yeni hava yastığı teknolojisi
Astra, pasif güvenlik alanında da daha ileri düzeyde ilerlemeler kaydetmiştir. Yandan darbe alma durumunda, yeni yan-hava yastıkları, daha önceden olduğu gibi, yalnızca sürücünün ve ön yolcuların göğüs kafesini korumakla kalmaz, fakat aynı zamanda kalça kuşağını da korur. Hava yastıklarından her birinin toplam hava hacmi 15 litredir, fakat iki ayrı bölmenin hava yastıklarının basıncı farklıdır. Bu sistem, sürücü ve ön-yolcu hava yastıklarını ve perde hava yastıklarını tamamlar ki bunlar ön koltuklarda aktif kafalıklar ile birleşik şekilde temin edilir. Yine yepyeni bir özellik olarak, sürücü ve ön yolcu için akustik emniyet kemeri–uyarı sinyali ve ön yolcu koltuğu ve arkadaki iki dış-yan koltuk için, ISOFIX çocuk oto-koltuğu montaj raptetme noktaları temin edilmiştir.
Yorum yapılmamış.