·V8 motor ile pazar potansiyeli artıyor
·Volvo XC90 V8’in yıllık satış hedefi 15.000
·Üretimin %75’ i Kuzey Amerika pazarına yönelik
Volvo XC90’ın motor kapağının altında yatan yeni V8, sadece asfalt performansını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda SUV segmentinde Volvo farkını daha da keskin bir çizgiye taşıyor.
Birleşik Devletler pazarında üst sınıf SUV segmentinde satılan araçların yaklaşık yüzde otuzluk kısmını V8 motorlu araçlar oluşturuyor.
Bu veriler, başarılı satış rakamlarına sahip beş ve altı silindirli Volvo XC90 modellerinin şimdiye dek pazarın yüzde yetmişlik kısmında yer aldığını gösteriyor.
Şimdi ise aradaki yüzde otuzluk boşluk da doldurulmuş durumda.
Volvo Cars Başkan ve CEO’su Hans-Olov Olsson yeni XC90 V8 hakkında şunları söylüyor: “V8 paketimiz, gerçekten güçlü bir imaj sunuyor. Konu güç ve performans olduğunda, bu segmentte zaten en iyi otomobilleri satışa sunuyoruz. Emin olduğumuz bir şey var ki; bu kullanıcıların büyük bir bölümü güç ve performansın, yüksek güvenlik ve çevre standartları ile üst seviyede buluştuğu bir otomobili daha fazla tercih edecekleri. Burada önemli olan; Volvo olarak kendi çekirdek değerlerimize sahip çıkarak V8 modeli pazara sunabilmemiz.”
Kompakt V8 tasarımlı motor ve sınır tanımayan teknoloji
Yeni Volvo XC90 V8’in en çekici noktalarından bir çoğu motor bölümünde yer alıyor. V8'de kullanılan yeni kompakt altı kademeli otomatik şanzıman ve dünyada ilk defa kullanılan All Wheel Drive With Instant Traction - Anında Çekiş Desteğine Sahip Dört Çeker Sistemi, bozuk zeminlerde gelişmiş bir yol tutuş özelliği sunuyor.
Akıllı mühendisliğin sayesinde yeni XC90 V8’in motor yapısı kendi segmentindeki en kompakt tasarım olma özelliğine sahip. Bu sayede yeni blok, motor bölümüne mevcut katlanan alanlar ile beraber enlemesine yerleştirilebiliyor.
Çevreci bir bakış açısı ile bu motor, Amerikan ULEV II ve Avrupa’da gelecek dönemde uygulamaya konacak olan Euro 5 egzoz emisyon standartlarına da uygun üretiliyor.
Sürüş karakteri ve performans
Mükemmel seviyede sunulan güvenlik ve çevre standartlarına sahip yeni model, V8 alıcı kitlesinin seçimlerini etkileyen; sürüş keyfi, güç ve hatta motor sesi gibi duygusal kriterlere sağlıklı bir çizgide ekstra renk getiriyor.
V8 dünyasında motor sesi, bu alanda bir bilim dalı haline gelmiş durumda. Avrupalı kullanıcılar nispeten daha yumuşak ve sportif bir gürlemeyi tercih ederken, geleneksel bir Amerikan V8’in sesi gırtlaktan gelen düzensiz bir homurdanmaya benziyor.
“Bizim V8’imiz Amerikan kullanıcısını cezbetmek için gereken tüm özelliklere sahip. Klasik V8 hissi de buna dahil. Fakat tabii ki daha sofistike bir dokunuş ile kendisinin üst sınıf bir Avrupalı SUV olduğunu açıkça belirtiyor.” diyor Hans-Olov Olsson.
Üretimin dörtte üçü Kuzey Amerika pazarına
Volvo Cars bir yıl içerisinde 15.000 adet XC90 V8 satmayı hedefliyor. Toplam üretimin yüzde yetmiş beşlik kısmını Kuzey Amerika pazarı oluşturuyor.
Hiç şühesiz Birleşik Devletler en büyük V8 pazarına sahip. Listede Kanada ikinci ve Meksika üçüncü sırada. Aynı segmentte Almanya dördüncü, Japonya beşinci sırada.
Birleşik Devletler’de XC90 V8’in satışı, modelin diğer pazarlarda kademeli olarak tanıtımının ardından 2005 yılının başında başlayacak.
Ödüller ve satış başarısı
Volvo XC90, Volvo Cars için üst seviyede bir satış başarısını ifade ediyor. Gerçek veriler olarak kayda geçen yıllık 50.000 adetlik üretim kapasitesi, 2004 İlkbahar itibariyle; İsveç’te yer alan Torslanda fabrikasında gerçekleşen XC90 üretimi ile 90.000 adede yükseldi.
XC90 kısa zamanda şimdiye dek üretilen tüm Volvo modellerinden daha fazla uluslararası ödüle layık görüldü.
Volvo XC90’a sanat eseri bir motor: V8
·Volvo Cars tarafından üretilen ilk V8 – üst seviyede kompakt tasarım anlayışı
·Optimum güvenlik amacı ile enine yerleştirilmiş blok
·4.4 litre ve 315 HP/232 Kw güç
·3900 devirde 440 Nm tork kapasitesi
·Özel motor tasarımı
·Yeni altı ileri otomatik şanzıman
·Daha fazla yetenek için geliştirilen Instant Traction – Anında Çekiş'e sahip AWD – dünyada ilk
Volvo XC90, pazarda yer alan en başarılı SUV modellerinden biri olarak yerini sağlamlaştırıyor.
V8 motor, 6 ileri otomatik şanzıman ve en son jenerasyon AWD sistemine sahip tamamen yeni bir güç ünitesi ile pazara sunuluyor. Bu yeni motoru ile Volvo XC90 alıcısının da tabanını genişletmiş olacak.
“Yeni Volvo XC90 V8’in tanıtımı, 23 Eylül’de Paris Motor Show’da gerçekleştirilecek.”
Yeni V8, Volvo Cars tarihinde de yeni bir dönüm noktası oluşturuyor. Bu motor, markanın kurulduğu tarih olan 1927 yılından beri üretilen ilk V8 olma özelliğine sahip. Volvo XC90 ise bu motor ile güçlendirilen ilk model olacak.
Büyük modellerin üretiminden sorumlu müdür yardımcısı Hans Wikman, yeni V8 ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor; “Üst sınıf segmentte yer alan bir SUV modelin bir V8 motora ihtiyacı var. Özellikle; ürettiğimiz XC90 modellerinin yüzde 60’lık kısmını sattığımız Kuzey Amerika pazarında.”
Yeni V8’in üretim aşamasında kesin olan taleplerden biri, diğer tüm Volvo modellerinde olduğu gibi yeni V8 motorun da motor bölümünde enlemesine yerleştirilmesi oldu.
“Önde yer alan katlanan alanların görevini sürdürmesi gerekliliği göz önüne alındığında; enlemesine yerleştirilmiş bir motor, XC90’ın güvenlikten ödün vermemesi açısından çok önemli.” diyor Hans Wikman.
Dolayısıyla yeni motorun tasarımında son derece kompakt ölçüler de kaçınılmaz hale geliyor. Alışılagelmiş 90 derecelik motorların aksine; iki silindir sırası arasında sadece 60 derecelik bir açı bulunuyor. Silindirler arasında kullanılan 60 derecelik V şeklin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan denge farkı, özel olarak karşı rotasyona ayarlanmış bir terazi şaft sistemi ile önleniyor.
XC90 için çok özel bir V8
Yeni V8’de, tasarım bütünlüğünü sürdürmek amacıyla; kullanımda yerden tasarrufu engelleyen dirsekler yardımcı ünite olarak yer almıyor. Örneğin; alternator direk olarak motora bağlı. Start motoru da aynı sebepten dolayı şanzımanın üstünde yer alıyor.
Dahası, egzoz çıkışını kontrol eden eksantrik milleri, emme millerinden bağımsız olarak ikinci bir zincir yardımı ile kontrol ediliyor. Bu şekilde ekstra yer kazanılmış oluyor. Ezgantrik milleri zamanlama zincirinin yerine yeni kayışın kullanılması ise süreklilik açısından kullanıcıya avantaj getiriyor. V8 motorda; sol tarafta yer alan silindir sırası, sağda yer alan karşı silindir sırasına göre yarım silindir kapağı kadar kısa mesafede yerleştirilmiştir. Bu kullanım, otomotiv standartlarına göre farklı ve zıt bir anlayışı temsil ediyor. Bu şekilde motor ince bir mühendislik ile XC90’ın far donanımının bulunduğu dar alanı da kullanabiliyor. Bu sebepten dolayı darbeye karşı daha etkin bir yapı da elde edilmiş oluyor.
Hans Wikman bu düşünceyi kısaca şu şekilde onaylıyor; ”Bu V8’i XC90 için özel olarak kesip biçtik.” Sonuç; sadece 754 mm uzunluğunda ve 635 mm genişliğinde yepyeni bir V8 motor. Aynı seviyede yer alan tüm modeller ile karşılığında, pazarda satışa sunulan en kompakt motor tasarımı. Bu kompakt ölçülerin bir sonucu olarak hem blok, hem de silindir başları alüminyumdan dökülmüştür. Volvo’nun yeni V8’i sadece 190 kg ağırlığında. Bu da, düşük yakıt tüketimi açısından oldukça önemli bir artıyı beraberinde getiriyor.
Euro 5/ULEV II’ye uygun ilk V8 benzinli motorun tanıtımı
Volvo tarafında üretilen yeni V8, şu anda pazarda yer alan en temiz V8 motordur. Bu motor, Amerikan ULEV (Ultra Low Emission Vehicle) – Ultra Düşük Emisyon ve gelecek dönemde uygulamaya girecek olan Euro 5 standartlarına uygun olarak üretiliyor. Bu seviyede şu anda başka bir benzinli V8 pazarda yer almıyor.
Program Şef Mühendisi Jörgen Svensson; “Ulaştığımız bu nokta ile gerçekten gurur duyuyoruz.” diyor.
ULEV II ve Euro 5 emisyon standartlarına ulaşılmasındaki önemli etkenler:
·Dört katalitik konvertör. Bunlardan ikisi Close Coupled Catalyst – Motor Yakınına Yerleştirilmiş Katalitik Konvertör tipinde ve her biri bir egzoz manifolduna monte edilmiş durumda. Diğer ikisi otomobilin döşemesinin altında yer alıyor.
·Yaklaşık 1250 dakika devir ile daha hızlı bir rolanti çalışmasının sağlanması. Bu şekilde motorun ve de katalitik konvertörlerin daha hızlı ısınması için daha optimize bir ateşleme sistemi kurulmuş.
·Start anında daha düşük emisyon elde edebilmek için hafif hava/benzin karışımının kullanılması.
Sonuç; katalitik konvertörler aktif hale getirilmeden uç noktalarda düşük emisyon değerleri – bu işlem motorun start almasının ardından sadece 15/20 saniye içerisinde gerçekleşiyor.
Jörgen Svensson bu işlemi şu şekilde açıklıyor; ”Bu 15/20 saniye boyunca, çevreye zarar veren maddelerin emisyon değerleri öncelik kazanıyor.”
Dört silindirli motor ayrıca sürekli değişken emme ve egzoz sübap zamanlamasını sağlayan CVVT (Complete Vehicle Valve Timing) - Sürekli Değişken Emme ve Egzoz Subabı Zamanlaması Sistemine sahip. Sistem sübapların açılma sürelerini motorun o anda çalıştığı devir ve yüklenme şartlarına göre ayarlıyor. Bu sayede motordan daha fazla verim elde ediliyor ve yakıt tüketiminin önüne geçiliyor. Sistem ayrıca emisyon oranlarını düşürüyor ve performansın artırılmasını sağlıyor.
Yeni V8’in sesi kendine has bir özelliğe sahip
Volvo XC90 V8, 315 HP güç ve -V8’in en önemli karakteristik özelliği olan tork kapasitesi- 3900 devirde 440 Nm tork üretiyor. Motorun en önemli özelliklerinden biri, sürüş anlarında 2000 d/d civarında sürücünün emrinde 370 Nm tork kapasitesinin altına düşmemesi.
Düşük devirlerde tork kapasitesini yükseltmek amacıyla, Volvo V8’in emme manifoldunda; 3200 d/d altında kapalı olan bir sübap yer alıyor. Bu şekilde, iki silindir sırası arasındaki hava akışı kesiliyor ve daha sürekli ve geniş kullanıma olanak veren bir tork eğrisi yaratılıyor.
Jörgen Svensson bu işlemi şu şekilde açıklıyor; “Yeni V8’imizi, güçlü, - yükselen devirlerde dahi sahip olduğu yüksek çekiş kapasitesi ile - sportif ve bir kat daha gelişmiş bir tarz ile çekici hale getirdik.”
Yeni V8; 0-100 km/s hızlanmasını 7.0 saniyede tamamlıyor. Ortalama tüketim oranı ise 100 km mesafede 13.0 litre. Maksimum hız 210 km/s ile elektronik olarak sınırlı. (Birleşik Devletler’de 190 km/s)
Bir V8 otomobilin alıcısı için motorun sesi çok önemli bir detaydır. Bu ayrıntı, Volvo Cars’ın motoru geliştirme aşamasında üzerinde durduğu en önemli noktalardan biri oldu. Bu karakterisitik V8 homurtusununun elde edilmesinde, karar verilmesi gereken en önemli nokta emme manifoldlarının yerleşimi.
Jörgen Svansson tasarımı şu şekilde yorumluyor; “Yeni V8’imiz tam anlamıyla istenilen karakterde bir sese sahip. Fakat burada tercih ettiğimiz ses, dolgun Amerikan tarzından çok, Avrupalı keskin V8 stili. Burada, otomobilde yolculuk eden kişilerin işitsel anlamda daha konforlu bir yolculuk yapabilmeleri hissi ile hareket ettik.”
Yeni 6-ileri otomatik şanzıman
Yeni Volvo V8’in ürettiği güç, yüksek tork kapasitesine uygun olarak boyutlandırılmış, tamamen yeni bir 6-ileri otomatik şanzıman ile aktarılıyor. Bu yeni ünitenin de tasarımı, otomobilin genel yapısı ile uyum sağlaması amacı ile kompakt özelliklere sahip. Yeni şanzımanda 6.vites tam anlamıyla kusursuz bir oranla, tamamen sessiz ve ekonomik yolculuklar için tasarlandı.
“ Otomatik şanzıman ile basit bir anlatımla tam bir take-off (uçaklarda kalkış) gücü elde ettik.” diyor Jörgen Svensson.
“ Aynı zamanda, sportif bir doğaya sahip olan bir şanzıman yarattık. Bu sayede örneğin; güç eğrisinin tam ortasında kesinti yaşanmıyor. Bunun yerine esnemenin sonuna kadar kullanılarak; aynı viteste performansın sürekliliğini mümkün hale getirdik.”
Yeni 6-ileri şanzıman Geartronic tipinde üretildi. Bu anlamda manuel olarak da vites değiştirilebiliyor. Ayrıca sistemde Lock-Up (kilit) ve tüm viteslerde kaymaya karşı aynı fonksiyonun kullanılabilme özelliği mevcut.
Sürüş özellikleri arasında optimum bir denge yakalandığından emin olmak amacı ile performans ve tüketim değerlerinde motor ve şanzımana tek bir parça olarak bakıldı. Bu sayede Volvo tarafından yepyeni bir yazılımın elde edilmesi sağlandı; CVC - Complete Vehicle Control - Tüm Araç Kontrol Sistemi. CVC, aynı zamanda hem motor, hem de şanzıman modülünün kontrol edildiği bir entegre yazılım paketinin parçası. Yeni yazılım sayesinde elde edilen birçok yeniliğin arasında, sürüş performansını artırması, fonksiyonel
olması ve vites-tork oranlarını düzenlemesinin yanında 6.vitesin de kullanılması geliyor.
Dünyada İlk Defa: Instant Traction AWD - Anında Çekiş Kontrol Sistemi Donanımlı AWD
Volvo Cars V8 ünitesi ile beraber kullanılan üçüncü bir yenilik ise elektronik Instant Traction AWD - Anında Çekiş Kontrol Sistemi Donanımlı AWD – Dört tekerlekten çekiş sistemi. İlk kez Volvo Cars tarafından kullanılan bu yeni teknoloji sayesinde hızlı geçişler ve kaygan zemin şartlarında çekiş gücü ve yol tutuşun artırılması sağlanıyor. Bu sistem İsveçli Haldex firması tarafından geliştirildi.
Jörgen Svensson, sistemin teknik özetini şu şekilde anlatıyor; “Kapalı tutulan bir valf sayesinde, AWD sistemi içerisinde kullanılan temel tork değerlerini kontrol edebilen bir yazılımın kullanılması mümkün hale geliyor. Kalkıştan itibaren 80 Nm’lik tork sistem içerisinde ön şarj sistemi ile korunuyor ve dönmeyen bu valf sayesinde hidrolik sıvının tamamen sistemden boşalmasının önüne geçilmiş oluyor.
Bu yaklaşım, şu anki sistemde; - gücün arka tekerleklere taşınmasından önce - tekerleklerde bir dönüş sırasında gerçekleşen normal yedide birlik patinaj oranının azaltılmasını sağlıyor. “
AWD sistemi, yeni V8’in güçlü yapısına uyum sağlamak için geliştirilmiş durumda. Arka tekerleklerde oluşan maksimum kısa-dönem tork oranı, şu an satışa sunulan XC90 modeline göre yüzde 50 artırılmış durumda.
Yeni V8’in dış tasarım karakteristikleri
“Maço olmayan, fakat maskülen; agresif olmayan, fakat güçlü bir motor.”
Bu anlatım, Volvo XC90’ın 2002 yılında gerçekleşen tanıtımında görev yapan Volvo Cars Tasarım Şefi Peter Horbury’ye aitti.
Yeni XC90 V8’de; V8 logosu; motor kapağının altında yatan gücü belirtmek amacıyla ön ızgarada ve bagaj kapağında yer alıyor. Fakat yeni XC90 V8’in ayırt edilmesini sağlayacak başka detaylar da mevcut;
·Yeni 18” inç jantlar
·Yan şeritler ve gövde renginde boyanmış kapı kolları
·Graphite gri ızgara
·Tamponda yer alan hava girişleri etrafında kullanılan yeni krom kaplamalar
·Yeni çift egzoz çıkışı
Volvo tasarım bölümü aynı zamanda motorun kendi görünüşü üzerinde de hassas çalışmalar yaptı. Yeni V8, Volvo’nun gelecek dönemde pazara sunulacak yeni modellerinde kullanılacak motor tasarımları için de örnek oluşturuyor.
“Motorun V8 olduğunun ve sahip olduğu modern ve teknolojik özelliklerin üzerinde hiçbir şüphenin oluşmasını istemiyoruz. Bununla beraber böyle bir motoru geniş bir kapağın altına saklamak yolunu da seçmedik. Bunun yerine V konfigürasyonu ve sekiz adet hava emme kanalını da sergiledik.” diyor Anders Myrberg – Volvo Cars Motor Tasarım Bölüm Başkanı.
Emme manifoldu üzerinde Volvo’nun klasik demir sembolü, kabartma işçiliği ile alüminyum blok üzerinde açıkça görülüyor. Ve tabii ki aynı yerde şık V8 logosu da yer alıyor.