Otomotivciler, otomotiv ürünlerine yapılan son ÖTV artışı ile pazarın yüzde 20 civarında daralacağını ve vergi gelirlerinin azalmasına yol açacağını belirttiler.
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD), Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği (TAYSAD), Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ve Otomotiv Yetkili satıcıları Derneğinin (OYDER) son olarak yapılan ÖTV artışlarının etkileri ile ilgili olarak bir açıklama yaptı.
Açıklamada, 2 Kasım 2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2004/8032 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 4 Kasım 2004 tarihinden geçerli olmak üzere binek otomobillerin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranları yeniden arttırıldığı hatırlatıldı.
Açıklamada şöyle denildi: "Bilindiği gibi otomobillerde ÖTV'nin yanı sıra, ÖTV'li matrahtan % 18 oranında KDV de alınmaktadır. Bu nedenle söz konusu artışların toplam vergi yükü açısından yansıması:
*Silindir hacmi 1600 cm3'e kadar olan otomobillerde 8,3 puan
*Silindir hacmi 1600 cm3 ile 2000 cm3 arası otomobillerde 9,4 puan
*Silindir hacmi 2000 cm3'ü aşan otomobillerde 10,6 puan değerinde olmaktadır.
Sayın Maliye Bakanımızın kamuoyuna yaptığı ve basında yer alan açıklamalarından, binek otomobillerle ilgili bu son düzenlemenin Cari İşlemler Açığını dengelemek ve otomotiv ithalatını kısmak amacı ile yapıldığı anlaşılmaktadır.
Ülkemizde Merkez Bankası verilerine göre 2004 yılı Ocak-Eylül ayları arasında Cari İşlemler Açığı 10,5 milyar ABD Doları olmuştur. Bir süreden beri otomobil ithalatının, bunun başlıca nedeni olduğu açıklanmaktadır.
DİE verilerine göre 2004 yılı Ocak-Eylül döneminde "Kara Taşıtları ile Bunların Aksam ve Parçaları" ithalatı 7,5 milyar ABD Doları tutarındadır. Otomobil ithalatı, bu toplam içinde 2,6 milyar ABD Doları dolayında bulunmaktadır. Geri kalan ithalat ise, 2004 yılında 500 bin adedi ihracat olmak üzere toplam 850 bin adet taşıt aracı üretimi ile parktaki 8.5 milyon adet motorlu aracın aksam ve parça ihtiyacına ve diğer taşıt araçları ithalatına ait bulunmaktadır.
Bu nedenle cari açığın en önemli nedeni olarak görülen otomobil ithalatının 7,5 milyar ABD doları olduğu ifadesinin, doğru olmadığını vurgulamak isteriz.
Ülkemiz, son 15 yılda ard arda yaşanan ekonomik krizlerin etkisinden ve kırılganlıktan, siyasi ve ekonomik istikrar içinde ihracata dayalı bir büyüme stratejisi ile kurtulmaya çalışmaktadır.
Bu bağlamda, otomotiv sektörünün ülkemiz ekonomisine ve büyümesine doğrudan katkısı tartışılmaz bir önemdedir. Nitekim bu yıl yaklaşık 60 milyar ABD doları bulacağı tahmin edilen ihracat rakamının yıllık % 55 artış ile 10 milyar ABD Dolarına yaklaşan bölümünü otomotiv sektörü gerçekleştirecektir.
Otomotiv sektörü, ihracat açısından ülkemizin 2. sektörü konumundadır ve ihracatımızın % 16 sını gerçekleştirmektedir. Basında yer alan haberlerden de teyit edildiği üzere, 2004 yılı toplam ithalat 95 milyar ABD Doları olacaktır. İthal edilen araçlar, yerli üretim için aksam ve parça ithalatı ile parktaki 8.5 milyon aracın yedek parça ihtiyacı için 2004 yılında toplam olarak 12 milyar ABD Doları ithalat olması beklenmektedir. Bir başka deyişle ithalatın % 13 ünü otomotiv ürünleri oluşturmaktadır.
Görüleceği üzere, toplam dış ticaret açığı 35 milyar ABD dolarının % 7 si otomotiv ürünlerinden oluşmaktadır. Toplam 35 milyar ABD Doları dış ticaret açığının küçük bir bölümünü oluşturan 2,5 milyar ABD Dolarlık otomotiv dış ticaret açığının ani vergi artış kararları ile önlenmesi mümkün değildir.
Sektörümüzdeki dış ticaret açığının sürekli olarak giderilmesi sektörümüzün yapısı gereği ancak rekabet gücümüzü arttıracak yeni yatırımlar ve istikrarlı büyüyen bir iç pazar gibi temel yapısal önlemler ile mümkündür.
Satış vergileri 2004 yılı içinde sürekli olarak değişikliğe uğramıştır. Bu otomobillerde % 27 olan ÖTV önce 3 puan arttırılmış, daha sonra Mayıs-2004 tarihinde hurda araçların parkan çıkartılması ile yeni satılan bu otomobillerde ÖTV indirimi % 50 azaltılmıştır. Son olarak 7 puan artış yapılmış bulunmaktadır. Bu değişiklikler en çok ülkemizde de üretimi yapılan silindir hacmi 1600 cm3 e kadar olan otomobillerin vergi oranlarında büyük artış yaratmıştır.
Arda arda yapılan bu düzenlemelerle satış fiyatı üzerinde çok yüksek düzeylere ulaşan vergiler, ihtiyaç duyulan istikrarlı gelişme ortamını çok olumsuz etkilemektedir. Çok sık ve ani vergi düzenlemeleri pazarın istikrarsız ortamda sürekli daralmasına neden olmaktadır. Yabancı yatırımcılar için ise, istikrarsız ve sürekli daralan bir iç pazar ortamı en önemli engeldir.
Bu nedenle ülkemiz doğrudan yabancı sermaye içeren yeni ve büyük çaplı yatırım fırsatlarını kaçırmakta ve küresel otomotiv sanayi için önemli bir yatırım alanı olma şansını yitirmektedir. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda yakalamış olduğumuz ihracat potansiyelinin sürdürülememesi riski bulunmaktadır.
Vergi oranında yapılan her 1 puanlık artış % 3 oranında pazarın daralmasına neden olmaktadır. Yapılan sondüzenlemenin, pazarın % 20 civarında daralmasına ve vergi gelirlerinin azalmasına yol açacağı hesap ve tahmin edilmektedir. Pazarda talep daralması 2005 yılında daha da artarak devam edecektir. Bu durumda vergi artışlarının, cari işlemler açığını ne şekilde karşılayacağı da merak konusudur. Kaldıki alınan önlemlerin Cari İşlemler Açığı üzerindeki etkisinin, en az 3-4 ay sonra görüleceği ve Cari İşlemler Açığının daha başka yapısal nedenleri bulunduğu da bilinmektedir."
Yorum yapılmamış.