GM, Avrupa'da çevresel ilkleri sunma bakımından sağlam bir geleneğe sahip. Emisyonları azaltan ve enerji çeşitliliğini geliştiren bir dizi teknoloji ile çevreye katkı sağlayan GM, bu çözümlerin müşteri tarafından kullanılabilir olması konusunda da büyük özen gösteriyor. GM, benzinli ve dizel motorları daha temiz bir geleceğe taşımak üzere, son beş yıllık süre içinde sadece klasik itme sistemlerinin geliştirilmesi konusuna 700 milyon Avro’nun üzerinde yatırım yaptı.
Gazda atılan ilk adım CNG ve LPG. GM, CNG (Sıkıştırılmış Doğalgaz) ile çalışan araçların yanında LPG (sıvılaştırılmış petrol gazı) modellerini de sunmaktadır. Chevrolet modellerinin çoğu, LPG sistemiyle donatılabilmektedir. Chevrolet Aveo LPG %10 daha düşük CO2 emisyonu sağlamakta. Opel Zafira CNG’de ise bu oran %20’dir.
Bir sonraki adım ise Çevre Dostu Biyo-yakıtlar olmuştur. GM, yenilebilir kaynaklardan elde edilen yakıtlar konusunda da öncüdür. Biyo-etanol hızla yayılan alternatif bir yakıttır. Saab Avrupa’da 9-3 Biopower ve 9-5 Biopower modellerini flex-fuel motorlar birlikte sunmaktadır. Biyo-etanol özellikle Hibrit ile birleştiğinde CO2 azaltma potansiyeli bakımından daha da geniş olanaklar sunmaktadır. Saab 9-X Biyo-hibrit konsepti ilk kez 2008 Cenevre Motor Show’da sunulmuştur.
Ultra –düşük CO2 emisyonları için GM Plug-in Elektrikli Araçları. E-Flex, GM’in esnek geliştirilmiş elektrikli otomobil mimarisidir. E-Flex teknolojisi üç konsept otomobilde teşhir edilmiştir: Chevrolet Volt, Opel Flextreme ve Cadillac Provoq.
Yorum yapılmamış.